Güneşin ışığı kadar gerçek bir ifade. Resmi tarihten başka bakış açısını genişletecek bir bilgiye sahip olmayan kişiler tarafından yadırganan bir gerçekliktir. Efendim şöyle;
Devrin süper gücü bugünün usası gibi düşününün- büyük Britanya imparatorluğu. Demir pençelerini takmadığı ülke yok. Hasta adam ünvanını almış Osmanlı da stratejik öneme sahip istanbulu dolayısıyla emperyalistlerin iştahını kabartıyordu. Böyle büyük bir güce resmi anlamda- karşı duracak konum olmadığı için direnişin örgütlenmesi için merkezin Anadolu olduğu biliniyordu. Bu iş için en uygun şahıs arayışına giren sultan, önüne gelen alternatifler arasından zekası ve kabiliyetleri ile dikkat çeken subay yaver Mustafa kemali seçti. Geniş yetkilerle beraber ingiliz hükümetinden gizlenerek geniş yetkilerle anadoluya gönderildi. Yani kurtuluş savaşının başlangıcı sultan vahdettinin bu gizli görevlendirmesi ile başladı. Görev emin ellere teslim edildikten sonra işgal altındaki ülkenin sultanı kendini feda ederek sürgüne gitti. Bu Harakiri olmasaydı ingiliz hükümeti direnişin farkına varacak ve belki de engellenecekti. Bu vahtettinin vatan sevdasının sadece bir göstergesidir. Hiçbir şey yapmamış olsa bile sadece bir sürü subay arasından Mustafa kemali seçmesi bile onun ne kadar ileri görüşlü olduğunu gösterir.