yarım yamalak bilgilerle ortaya atılmış bir hezeyandır. şöyle ki müslüman sofradan karnı tam olarak doymadan kalkmalıdır. çünkü bu sağlık açısından gereklidir. bir çok hastalığın kökeni fazla yemektir. ayrıca yatmadan önce de yemek yenmemesi gerektiği öğütlenir, ki hangi tıp bilginine sorarsanız sorun bu böyledir. fazla yemek yemenin ikinci sakıncası şehveti körüklemesidir. yani azmanlaşmanın önüne geçmektir. çünkü müslüman sade insandır. bu genel bir tavsiyedir. uyarsınız veya uymazsınız. kimse kimsenin başına bekçi değildir. misafire ikram konusuna gelince; peygamberim hz. muhammed (s.a.v) çorba yapan bir hanıma suyunu fazla koy ki komşuna da verebilesin diye tavsiye de bulunur... bir diğer neden israf'ı önlemektir. islam dininde zenginler fakirlere bakmakla yükümlü olan kimselerdir. yani zengin fakirin karnını doyurmak zorundadır. bununla yükümlüdür. ona hizmet etmeye mecburdur. Onun içindir peygamber komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir demiştir.
Bir diğer konu şudur; islamda evliliğin çok önemli bir yeri vardır. evlilik bugünün insanlarının birçoğunun düşündüğü üzere şehveti tatmin için değildir. bu düşünceye sahip olan müslümanlar uyarılır. imam gazali kimyay-ı saadet kitabında (oktay sinanoğlu bu kitap için yazıldığı dönemin 600 yıl ötesinde bir eser der. yani bugünün de ötesinde) şehvet'i için evlenenlerin gaflette olduğunu söyler. çünkü müslümanın hanımı ona allah'ın bir emanetidir. çünkü peygamberim hz muhammed (s.a.v) böyle tavsiyede bulunmuştur.
dedik ya yaparsınız ya da yapmazsınız. ama islamın çizgisi böyledir...
