uzun zaman baslayan her seyin daima devam edecegine inandim.
basladiysa bitmesi imkansizdi sanki.
her ne kadar kulaga hos gelse de, nasil ayrilanlar hala sevgili?
siirde insani etkileyen gercek hayatta bazen ne kadar anlamsiz gelebiliyor.
ama iste yazarken bile insan inanmadiklarini yazmiyor mu?
ögrenme firsati olsaydi cok isterdim bilmeyi.
icinde hayatinda artik olmayan birine olan sonsuz zannedilen
sevgiden ötürü mü yazilmis bu satirlar?
"ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız",
nasil bir yalnizliktir o mesela?