bakıyorum, okudum biraz yazılanları. içki sigara siyasi yön bilmem ne. denmiş işte bir şeyler. belli ki her önüne gelen istediğini söyleyebiliyor. belli ki söylendiği kadar boş bir ülke değiliz. belli ki bu ülkeyi kuran adam hakkında bile özgürce herkes istediğini diyor her ne kadar tartışma çıksa da. söyleniyor lan işte.
he bu enrtyi yazan arkadaşın da söyleyeceği birkaç şey var. adam savaş yıllarında doğmuş, fakir kalmış, babasız kalmış, yıllarca savaşmış. arkasını dönüp gitmemiş çoğu kişi gibi. tüm olanaklarını en son damlasına kadar kullanmış, küllerinden doğmasını sağlamış bu ülkenin. yüz yıllar sonra bile hala özenilesi topraklarda rahatça yaşamamızı sağlamış. üstüne sadece toprak değil, içindeki dostlarla da savaşmış. sırtını yasladığı adamlar yamuk yapmış, ibnenilik yapmış. belki günlerce uyumamış devrim yapmış hala da hatta daima sürecek devrimler işte.
ulan o da insandır be. aşık oluyordu, rakı masasının değişemez adamıydı, efkarlanıyordu belki. çocuk sevgisi vardı.insandı işte be! şimdi onun yaşadığı şartlardan falan bahsetmeyeceğim, en azından kısa keseceğim. şu adamın özünü örnek alın be.
birbirimizi yıllar sonra yemeyelim diye bu güzelim ülke de" ne mutlu türküm diyene" demiş. kapatmış konuyu aslında orda.
padişahlara tekrar bel bağlamayalım diye halifeliği kaldırmış. bir de kaldırmasa kim ne olacak. kim nasıl siyasi simge olacak düşünmek bile istemiyorum. bakıyorum uzattıkça uzatacağım enrtyi. kısa ve öz dedim bu kadar kısa bile yeter o yaşadığı kısacık hayatta yaptığı büyük şeylerden.
ayrıca lanet olsun! tipik trakya çocuğu o da be. içiyor işte ne yapsın!