ölümü düşünürüm bolca, zira severim düşünmeyi. ölüm de kaçınılmaz nihai son, ölmek de güzel, mezar da en rahat yatak ise; neden sevmeyeyim ki...
sigarayı düşünürüm bolca, zira severim sigarayı düşünmeyi. sigara da kaçınılmaz nihai sonun aracı, sigara içmek de güzel, sigarayı içine çektiğin an da hayatının en huzurluanı ise neden sevmeyeyim ki...
tabutuma çivi çakıyormuş sigara, öyle diyor muhtar ve ihtiyar heyeti. gülüyor muyum? hayır.
dalga mı geçiyorum? hayır...
inanıyor muyum buna? tabi ki evet...
bırakıyor muyum peki sigarayı? asla...
bir tabutum var benim. klişe biri olduğumdandır muhtemelen, tahtadan bir tabut. üstünde yeşil örtü, üstünde arapça yazılar. ya da arapça değiller işte her neyseler. içinde ben varım. özenle paketlenmiş bir adet nercik.
öldüğümde yıkamaya kalktılar beni. çıplaklıktan hoşlanmamam, teşhiri sevmemem falan gram umurlarında olmadı. saçımı yıkadılar, vücudumu, ayaklarımı, bir de abdest aldırdılar ama öyle 3 kere ağzıma 3 kere burnuma şeklinde değil.
gül suyundan nefret ettiğimi, bir süre sonra çişten farklı kokmadığını düşündüğümü bildikleri halde, döktüler üzerime o esans- ı şahaneyi... orda bi kez daha nefret ettim dünyadan.
yetmezmiş gibi bir de çörekotu döktüler üstüme.. poğaça mıyım olum ben? nedir bu saçmalık. oldu olacak yumurta sarısı da sürün üstüme...
pamuk mevzuunu hiç açmıyorum, siz de açmayın. kollarımı hasta pedleri ile sardılar, çağa ayak uyduran bir ölüyüm ben.
kefenimi sardılar vücuduma, sıktılar bağlarını ''allahü ekber'' nidaları eşliğinde, işte o an ürktüm...
neyse öldüm işte ben yani. belki de bu yüzden en sevdiğim yazar mevtai.
sigaradan mı öldüm diye düşündüm. her içişimde bir çivi mi çaktım ben tabutuma yani. yürüyün gidiin len!
kan kustum ben hayatımda, öyle şeyler yaşadım ki içten içe kemirdi beni, sigaradan beter yedi beni. çakmadı mı tabutuma çivilerden birini?
yakınlarımın ölüşünü gördüm, çaresizliği yaşadım, kan aktı her gece gözlerimden... bu değil de sigara mı öldürdü beni?
2 yaşındaki bebeğe 4 kişinin tecavüz ettiğini gördüm, bebeğin midesine kadar uzanmıştı hayvanların cinsel organları. bu değil de sigara mı çaktı çivimi?
boğaz köprüsünden atlayan mühendislik 4. sınıf öğrencisinin, suya çakılmadan önce havada süzülüşünü, yüzündeki huzur ifadesini gördüm. bu değil de sigara mı çaktı lan çiviyi.
bu dünyanın çıkan çivisini tabutuma sigara değil, dünya çaktı.
ben de üstüne düşünmeden keyifle bir kibrit çaktım,
o kibritle de tatlı sigaramın ucunu yaktım...
nefes...