türbanın allah'ın emri olduğunu bu sebeple çıkarmadığından dem vuran, türbanla eğitim görmek için yurtdışına gittiğinden dem vuran bir ablamız. atatürk'ü sevmediğini, humeyni'yi sevdiğini söyleyen bir abladır ayrıca.
bununla beraber, maraş ile erzurum'u biribirine karıştıracak düzeyde tarih bilgisi olan ama artistlik yapacam derken yüzüne gözüne bulaştıran abla. neymiş, kurtuluş savaşı maraş'ta fransızların nene hatun'un başörtüsüne el uzatmasıyla başlamış, fatih altaylı "maraş'ı erzurumla karıştırdın" deyince de verdiği cevap muhteşem "her neyse" çalışmadığı yerden konuştu zannımızca. tabi önemli olan maraşmış, erzurummuş değil, önemli olan "başörtüsüne zulüm" edebiyatını destekleyecek nitelikte aklınca vatansever insanları kullanmak... "her neyse" miş, her neyseden ziyade, sen "neysin" nuray canan bezirgan? sen neysin?
bir de atatürk olmasaydı, ülkenin yabancıların olmasından rahatsızlık duymayacak niteliktedir kendisi, zira; "ingilizler olsaydı benim haklarım daha geniş olacaktı. zaten mesele bu yani." gibi akla izana uymayacak nitelikte açıklamalarda bulunmuştur.
her zaman diyoruz, bu gibi şekilcilerin amacı dini inançları savunmak değil, iran devrimi benzeri bir karşı devrim gerçekleştirmek.
açık açık söylüyorlar "atatürk'ü sevmiyorum" "ingilizler olsaydı daha iyiydi"
e be ablacım merve kavakçı ablan gibi de get amerika'ya, ingiltere'ye o zaman!
vatan hainliği hiçbir dönemde bu kadar ucuzlamamıştı sanıyoruz.
