emin ünlü'nün muazzam yazdığı ve yazdığından da güzel okuduğu şiiridir:
gecesi puşt bir kalabalığın ortasında vurdu kovan
insan böyle zamanlarda partiler boyu direk kalır
nereye gideceğini unuturdu
çoğu zaman
ayıp değil miydi bi perdenin rüzgara küsmesi
hangi salon açılsa herkes yalnızlığına oturmuştu
bakmadım
ben kaşına yüzüne kediler giyen bir kadındım o zaman
kırıldım
dedim öyleyse içime ne girse yeridir
kendi adınla çürük bir dalla sevişerek anlaşılan
boğazında unutkan bir nefesi alıp verecektir
bu hüznü kuran bir zahmet alsın başımdan
ağzımda yıldızlar çıktığından bu sefer
bu cesediniz lütfen memnun olun dediler
bir şey soracağım
bu toprağı kodlayan hanginizdi
hanginiz avuçluyor benim aşk dediğim yeri
kalbinizin oluru varsa bir kadeh yırtın gelin
ne de olsa insan hayata tükürük olarak başlar sonra birinden çamur içmeyi öğrenir
damaklarınız hangi endişeye yakınsa görürüz
ki doğan bir şeyin yaşayabilmesi de gerekir
ama birinin işi değildir bu
illlaki
insan tamamlanmaktan beridir
bazen kötü bir gözle peçetelerimi silerek
ben canımın ruhunu her defa parmak aralarımda vakti geçmiş dikişlerin arasından emerim
tanışırım çizgilerle
aslında bir şey olacağı da yoktur ama
beklerim
bir orman kaç ağaç ederse giderim durmadan
artık bir örümceğin uykuya dalması kadar utanırım dünyamızın
eteğini sıyırıp konuşurum
küplerinde gerçek olduğunu en azından
beni bu yağdan tarafa alacaklar
bana anlam diyecekler nasılsa
geldim kuyuna ver suyumu, bıktım mutluluktan