60 kilodan fazla vermiş biri olarak konuşuyorum. Kilo vermek almaktan daha kolay.
Bu başlık altında neredeyse her tavsiye verilmiş. Ancak bugün farkettiğim bir nokta var. Belki faydası olur diye yazmak istedim.
Hayatım boyunca hiç kilo problemi yaşamamıştım. Hatta küçükken yemek yememek için dayak annemden dayak yediğim çok oldu. Ama gel gör ki o devran hep öyle devam etmedi.
Bunun iki sebebi vardı. Birincisi, eski sevgilim. Üniversite üçüncü sınıfta sıska bir sevgilim vardı. Ve hiç bir zaman yemeğini bitirmezdi. Ben de hep kendi yemeğimi bitirdikten sonra onun yemeğini bitiririm.
ikinci sebep ise, o dönem aynı evde kaldığım arkadaşlardı. Özellikle bir tanesi vardı ki adamın en büyük hobisi yemek yapmaktı. Bir öğrenci evi düşünün ki her gün sarmalar, mantılar yapılsın. işte öyle bir evdi bizimki.
Bu iki faktör bir araya gelince, 1.80 boyunda 70 kilo olan ben, 6 ayda 100 kilo oldum. Eskiden sadece salaş görünmek istediğim zaman giydiğim kıyafetlere sığabilir oldum. 30 kilo. Dile kolay.
Sonra kızdan ve o evden ayrıldım. Kendimden nefret eder hale gelmiştim. Hedef 70 diyip diyete girdim. Bir yaz tatili boyunca her gün kuş kadar yiyip hayvan gibi spor yaptım. Ama tatil bittiğinde 78 olmuştum. Üniversiteye gittiğimde herkes şok oldu. Daha fazla kilo vermemem gerektiğini söylediler. Şansıma o sene beraber kaldığım çocuk hiç yemek yemeyen paso abur cuburla geçiştiren biriydi. Ben de ona uydum. Her gün okulun yemekhanesinde az bişey yedim ve akşamları da aç yattım. Bir kaç ay hiç tartılmadım. Bir gün şans eseri tartıldığımda ise şok oldum. Yine 70 kilo olmuştum. Derken okul bitti. Ve problemler baş gösterdi. Ben de kendi yemeye verdim. Malesef bu çok yaygın bir hata. Gözlemlediğim bir çok kişi morali bozuk olunca oturup yemek yiyor. Bu, hiç bir şeyi düzeltmediği gibi her şeyi daha da kötü hale getiriyor. Ben de bu hatayı yaptım ve hooop tekrar 100 kilo oldum. Uzun zaman görüşmediğim bir arkadaşım beni gördüğünde "yüzünü arı sokmuş" gibi görünüyorsun dedi.
Zamanla problemler düzeldi ama kilolar gitmedi. Geçen yıl diyete girip 85'e düştüm. Ancak hala istediğim kiloda değildim. Farkettim ki insan yaş ilerledikçe ve imkanları arttıkça daha zor kilo veriyor.
Bu noktada bir çok arkadaşım diyetisyene gitmemi tavsiye etti. Ama ben istemedim. Çünkü zaten önceki diyetim süresince nerdeyse bir diyetisyen kadar öğrenmiştim.
Geçen ay tekrar diyete girdim. Ama bu bir anlık bir kararla oldu. Hatta onu da anlatayım. Aklımda diyet yapmak hiç yoktu. Bir akşam arkadaşlarımla dışarı çıkacaktım ve yeşil r gömlek giyeyim dedim. (gözler yeşil, belli olsun istedim. Yeşil göz seven 25 üstün bağyanlar eqlesin * ) baktım ki gömlek oluyor ama yakışmıyor. Dur r tartılayım dedim. O da ne!!! Baskül 89'u gösteriyor. Vay babayın kemüğüne diyerek karar verdim. Bu akşam patlayana kadar yiyecem ve yarın diyete girecem dedim. O gün bir buçuk iskender bol tereyağıyla götürdüm. Sonra tatlısı vs derken resmen davul gibi oldum. Eve geldiğimde nefes alamıyordum.
Ertesi gün başladım diyete. Burda şunu söylemem gerekir ki, diyetin en zor zamanı ilk başlardır. Yani ilk bir hafta mide resmen spazmlardan spazmlara koşuyor. En azından ben de bu hep böyle. Daha sonra ise alışıyor mide. Umudu kesiyor sanırım. Bir süre sadece az yiyerek diyet yaptım. Baktım kilo veriyorum ama istediğim ivmede değil. O zaman bir pismillah diyip spora başladım. Daha önceden boks yapmıştım. ilk zamanlar boksa tekrar başlayım dedim. Çünkü düz koşu veya ağırlık çalışmak bana hep sıkıcı gelir. Öte yandan boks gibi bir sporla uğraşmak hem kilo vermeye yardımcı oluyor hem de size bir disiplin öğretiyor
Bu anlamda motivasyonunuzu da yüksek tutuyor. Eğer ilginiz varsa tavsiye ederim. Yalnız boks işi devam etmedi. Çünkü belli saatleri vardı ve işim gereği hep aynı saatte orda olamıyordum. Sonra yüzmeye başladım. Ancak havuz olayı riskli iş. Hijyene takarım ben. Onu da bıraktım. Mecbur evde koşu bandı yolu göründü yine bize.
Bir aydır düzenli koşu yapıyor ve arada vücut ağırlığıyla yapılan egzersizleri yapıyorum. (şınav, mekik vs) dün 82.9 çıktım tartıda. O mutluluk tarif edilemez. Bir ay boyunca yemediğim bütün tatları alıp onla çarpsa böyle bir mutluluk yaşatamazdı.