1- eşcinsellik; karşı cinsi göremiyorum, hadi kendi cinsime ilgi duyayım demekten ibaret basit bir düşünce değildir. eşçinsellik hem doğuştan gelen östrojen, progesteron gibi hormonların azlığı, çokluğuyla hem de özellikle çocukken geçirilen travmalarla doğrudan bağlantılıdır.
2- kuranda bal gibi erkek ve kadının sosyal yaşamda uzak durması söyleniyor. hatta bazı hadislere göre kadın, evden kocasından izinsiz çıkamıyor ve en hayırlı kadının evde oturan kadın olduğu söyleniyor. bunu geçtim kadın erkekten az miras alıyor, kadının şahitliği erkeğinden değersiz sayılıyor, erkek 4 kadın 1 eş alabiliyor, erkek kadını dövebiliyor, kadın itaatkar oluyor, erkekler kadınlardan üstün oluyor, tüm peygamberler erkek oluyor ve üstüne gelip utanmadan "kuranda kadın erkek eşit." diyorsunuz. bu kadar korkmayın be kardeşim bir şeyi düşünmekten.
3- -özellikle genç- muhafazakar kesimin günümüzde karşı cinsle konuşmada herhangi bir problemi yok. hatta şu ağır abi olmaya çalışan ergen ülkücü tayfa muhafazakarlık olayını iyice allayıp pulladı.
4- "ancak türkiye gibi aşırı baskıcı ülkelerde karşı cinsler birbirleriyle doğal yoldan iletişime geçemeyince birbine daha yakın oldukları hemcinslerine yöneliyorlar ve bu da eşcinselliğin yaygınlaşmasına sebep oluyor." denilmiş ancak abd yada avrupa gibi özgür ülkelerde de yeteri sayıda eşcinsel bulunmakta. eşcinsellik sanki bir cinsellik tercihi değil de yoklukta çıkış yolu gibi gösterilmiş.