örneğin, türkler yeni çıkan mevsim meyvelerinden aldıklarında bunları şeffaf olmayan poşetlerde taşımaya çalışırlar. çocuklarının dışarıda bir şey yemesine kızarlar.
yıllar önce portakalın yeni yeni tezgahlarda göründüğü zamandı. babam öğlen yemeğine eve gelmiş, gelirken de portakal almış. ben de balkonda yemeye başladım portakalı. kabuğunu da şakalaşmak için aşağıda duran arkadaşlara atıyordum. babam geldi. ömrümün en güzel fırçalarından birini attı.
sonra portakalların hepsini benimle aşağıya gönderdi. "git arkadaşlarınla ye" dedi.