"Sonra da seni din işi konusunda açık bir yola koyduk. Sen ona uy, bilmeyenlerin heva ve heveslerine uyma." şeklinde olan casiye 18'i başka başka çevirsek de peygamber yaşarken yaşadığı ortama ve zamana göre yaptığı yorumların o zaman için doğru olduğunu kabul edebiliriz. gerçi doğru olmadığı durumlar da olmuştur, kuranda bahsedilir. çünkü o bir insandır, hata yapabilir.
ayrıca peygamberin davranışlarının her şart ve zamanda doğru olduğunu kabul etmek haşa peygamberimizi başkalarının kendi peygamberlerine yaptıkları gibi tanrılaştırmak anlamına gelir.
araf 157 ise peygamber olarak çevrilen kelime resul yani elçidir. burada söz konusu elçi kimin elçisiyse onun helal kıldıklarını helal kılar, onun haram kıldıklarını haram kılar. bazı hadis uydurucularının yaptığı gibi haşa kendi kafasına göre helal haram belirlemez. allah neyin helal neyin haram olduğunu gönderdiği kitapta belirlemiştir, elçi de onu tekrarlamıştır.