assassin s creed

entry235 galeri video8
    165.
  1. Dün akşam ile izlediğim film. Spoiler verdiğim kısım olacak, onu spoiler parantezine alacağım. Onun dışında birde oyunu oynamayıp filme giden kişiler için bir kaç açıklama yapacağım çünkü film gayet bazı noktaları öyle atlamış ki çok boş hissettiriyor. Ama çok kabataslak olarak şunu söyleyebilirim, belli başlı saçmalıklar hariç, oyun fena olmayan bir şekilde aktarılmış.

    --spoiler--
    Öncelikle karakterler, oyundan farklı karakterler olarak tercih edilmişler fakat yapı olarak yine oyundan alınmışlar. Alan Rikkin karakteri tam olarak oyundaki Warren Vidic karakterini karşılıyor. Kızı olan Sofia Rikkin ise Lucy rolünde, ama tam olarak değil. Callum Lynch'de biraz değiştirilmiş bir Desmond Miles.

    oyuna göre değişiklikler kısmına bakarsak öncelikle gördüğümüz abstergo değişmiş. Normalde karakteriniz abstergo'da sadece 2 kişiyi görüyordu onlarda filmde gördüğünüz baba kız olan ikili. Filmdekine benzer bir hücre ve sadece yatak halinde olan animus u görebiliyordunuz günümüzde. Açıkcası ben burada biraz oyunun tercihini takdir edeceğim çünkü karakter bu kadar tarihi yüklemenin üzerine bir de tek başına kaldığında ufaktan aklını oynatmaya başlıyordu. Ne olacaksa olsun kıvamına biraz da bu delirme getiriyordu. Ama filmler artık acele edelim abi hadi olan olsun milleti baymayalım diye çektirildiğinden çok hızlı atlamışlar buralara. Yapacak bir şey yok.

    Şunu bilerek gitmek lazım olaya ama. Filmler ile oyunlar farklı evrenlerde geçiyorlar resmen. Yani Callum Lynch'ın yaşadığı bir gerçeklikte ne Ezio, ne de Altair yok. Çünkü şöyle bir durum var. Filmde ilk sahnelerde hidden blade'in kullanımı için sağ yüzük parmağı kesiliyor. Oyunda o tarihlerde tasarımda değişikliğe gidilmiş ve artık parmak kesilmiyordu. Ya da bir Assassin'lerin takım olarak çalışması biraz daha sonralara tekabül ediyor. Bombalarla da biz taa Sultan Selim zamanlarında karşılaşıyorduk. Hidden blade'in fırlatılabilmesi, ya da hook ta açıkcası benim oynadığım kısımlarda hiç olmayan şeylerdi.

    Oyuna göre değiştirilmiş olanlardan biri de animus. Yatak gibi olan animus daha değişik olmuş bu kez. Açıkcası ilginç olmuş, animus yetenekleri size katıyor geyiğinin altı biraz daha dolmuş oluyor böylelikle.

    Hepsini geçersek bana en çok batan kısımlar Lynch'in 10 dakika önce "başlarım inancınıza da banane lan" tavırından apple bulunduktan hemen sonra "abi biz suikastçileriz, ellerine bırakamayız" kafası. Ya elmayı sadece gördün, ne bu kadar fikrini değiştirdi e adam. Oyunlarda bu kısım şöyle aktarılıyor efendim. Yine aynı kafaya bir yerden sonra erişiyor ana karakteriniz ve animus'a giriyor. Siz Hasan Sabbah'ın fedailerinden birisiniz ve saygısını kazanmaya çalışıyordunuz. Fakat bu yolculuğunuz sırasında öldürdüğünüz kişilerden elmayı duyuyordunuz ve Hasan Sabbah'ın o elma sayesinde bu kadar insanı kontrolü altında tuttuğunu öğreniyordunuz. En son tüm görevleri bitirdiğinizde olayı da araştırmak için Sabbah'ı aradığınızda artık o sizin herşeyi öğrendiğinizi görüyordu ve elmanın ve kendisinin güvenliği için size, elma ile saldırıyordu. Bunun gücünü gören Desmond, Templar'lara verilemeyeceğini düşünüp fikir değiştiriyordu.
    Diğer bir sinirime dokunan nokta da filmin son vurucu anı. Rikkin'in elmayı bulmasının ardından templarlara götürüp konuşma yaparken Lynch tarafından öldürülüp, Lynch'in sıvışması. Oraya kadar kimse farketmeden nasıl geçti, adamı nasıl öldürdü kısmında hiç sorunum yok bakın bunlar suikastçi, oyunun aslında ana mantığı da bunun üzerine normalde. Tamam da abi o elmayı alıp nasıl kaçtın lan sen? O elmanın öyle teleport özelliği ya da zamanı bükme gibi yetenekleri yok. Tüm templar o elmanın çıkmasını bekliyor, hepsinin gözü önünde elmayı çalıp birşey olmamış gibi kaçıyor adam. Hadi lan ordan. 50 defa vurmaları lazım adamı orada, hepsi çil yavrusu gibi dağılıyor. inanılmaz rahatsız etti beni.

    Şimdi gelelim filmin eksik bıraktığı noktalara.

    Öncelikle kim bu assassin, kim bu templar. Neden ortaya çıkıyor bu cemaatler. Öncelikle Assasssin's Creed, alternatif bir tarih hikayesidir. Net kesin doğruları aynen kendisine alır. Fakat biraz üstü muamma olan olaylara kendi gerçekliği ile cevap verir. Bunu öncelikle açıklıyorum ki daha sonrasında baya önemli bir bilgi olacak bu.
    Templarlar, tarihi tam olarak bilinmese de, ilk çıkışları haçlı seferleri olarak görülüyor. O dönem şan şöhret ve para için dini adına savaşan savaşçılar ilk templarlar olarak kabul görülüyor. Amblemlerinin haç olması da buradan geliyor.
    Assassin tarikatı ise ilk çıkışı Hasan Sabbah'a dayanıyor. Hasan Sabbah gerçek hikayelere göre insanları nasıl manipüle edebileceğini buluyor ve kendi tarikatını kuruyor. Oyunda ise şu an hatırlayamadığım bir şekilde Apple of Eden'ı elde ediyor ve bunun sayesinde insanlara hükmedebilmeye başlıyor. Templarlar, Alamut kalesine geldiğinde, Sabbah ufak bir şov yapıp bir kaç askerine, ne kadar tutkulu olduklarını gösterebilmek için uçurumdan aşağı atlama emri veriyor. Bunun olduğunu gören ve biraz da bilgi ile elmanın sonucunda yapıldığını öğrenen tapınakçılar bu gücü ele geçirmeye çalışıyor.
    Templarların asıl amacı bu güç ile yepyeni bir dünya düzeni oluşturup, kendi iradelerinin altında mükemmelleşmesini istiyorlar. Assassinlerin ise amacı, bunu engellemek. Daha bozuk bir hal alacağını düşünüyorlar, bu denli gücün insan eline bırakılmaması gerektiğini düşünüyorlar.

    Bleeding Effect, filmde aslında bahsedildi bolca ama tekrarlayalım ufaktan. Siz bir atanızın anılarını yaşarken sizin için gerçeklik artık o atanızın gerçekliği oluyor. Bu durumda beyinde ufak hasarlara yol açıyor ve artık ağır ağır zihniniz gerçeklikleri birbirine karıştırmaya başlıyor. Animusta çok fazla kalan denekler tüm bu algısını yitirebiliyorlar. Filmde olduğu gibi de olumlu olarak atalarının yetenekleri onlara da ufaktan geçmeye başlıyor.

    Kartal sembolü, Assassin's Creed'in ana sembollerinden biri. Logoya dikkat ederseniz o bile arkadan bakıldığında bir kartal kafatasıdır. Yüksek uçar, gözleri mükemmeldir, baktıkları yeri unutmazlar gibi geyikler mevcut o noktada. Filmde de bu kadar çok kullanılmasının sebebi de o.

    Leap of Faith, inanç atlayışı bir assassin'i assassin yapan yegane şey. Üstte Hasan Sabbah'ın askerlere verdiği emirle atlamaları da bu. Bu kadar ölümle burun buruna olan bir atlayış, biraz da düşmanları korkutma amaçlı, yaptığı işe tutkusunu ortaya seriyor.

    Gelelim asıl filmin en çok boş bıraktığı nokta olan Apple of Eden mevzusuna. Koca film bu elmanın peşinde gitmek üzerine fakat filmdeki oyuncular hariç kimse ne iş yaptığını bilmiyor. Bu da açıkcası filmi biraz amaçsız hale getirmiş.
    Apple of Eden, insanlıktan önce yaşamış olan sanıyorum adları Isu olan bir topluma ait bir artifact. Tanrı kıvamında hatta sanıyorum tanrı olarak adlandırılan bu varlıklar teknolojide vesaireden şu an bizim olduğumuzdan bile kat kat ileride bir toplum. Daha sonra bir şekilde bu toplum dünyadan yok oluyor ve kendilerinden geriye bu elmalar kalıyor. Bunlar insan iradesine hükmedebilme yeteneğine sahipler. Elmayı kullanan kişi, insanları kontrolü altına alabiliyor. Bir de diğer bildiğimiz bu elmalar tüm insanlık tarihi bilgilerine sahip bir database. Oyun bunları tarihte ön planda insanların kullandığını gösteriyor. Bir kaç foto ile açıklayayım bunu.
    http://images3.wikia.noco...images/9/91/Glyph_3-3.jpg
    http://vignette4.wikia.no...180224&path-prefix=it
    http://vignette2.wikia.no.../latest?cb=20131105000536

    Bu sebepten ötürü suikastçiler, tapınakçıların eline geçmelerini istemiyorlar.

    edit: Bilgi hatası, Hz. Adem ile Hz. Havva'nın ilk elmayı çalması sonucunda ilk Assassin'ler öyle başlıyormuş. Benim o noktada bilgi hatam varmış.

    --spoiler--

    Aklıma bir çırpıda gelenleri yazdım. Sizin aklınızda kalan bir nokta varsa onları da ekler, filme biraz daha anlam katabiliriz.
    3 ...