bu gün yaptığı açıklamalarla dünkü entrymde öngördüğüm şekilde, türkiye ile rusya ilişkilerini sıkılaştırma fırsatını kaçırmayan akıllı ve soğukkanlı rus liderdir.
(bkz: #35145214)
bugünkü açıklamaları da çok çok önemlidir. mesajlar içermektedir. şu uçak olayı, devamındaki 15 temmuz ve büyükelçi suikastı üçgeninde çok ciddi mesajlardır bunlar.
entrymde olayların gelişmesi ve sonuçlarına bakıldığında bazı şeyleri de rus liderin açıklamaları sonrası, putin başlığında yazmak gerekiyor.
rusya' nın da herkes gibi uçak düşürüldüğünde 'n'oooluyo lan? kan alırım adamadan kan, koyuyorum s400'ü lazkiye' ye sınırı ihlal eden havada tek türk uçağı görürsem indiririm bundan sonra' şeklinde özetleyebileceğim askeri tepkisi beklenen bir tepki idi. bir dizi ekonomik, turistik ambargoyu beraberinde getiren sert açıklamalar işin daha da büyümesine yol açıyordu ve işin sonunu kimse sezemiyor, türkiye aylardır suriye sınırında uçak uçuramıyordu. s400 boru değil yani. nokta atışı yapan hayvani bir savaş makinesi ve şu an dünyanın en iyi hava savunma sistemi. tabiri caizse etki alanında sinek uçuramazsın. erdoğan da uçağın düşürülmesine anlam verememiş, nerden çıktı lan bu? nasıl oldu? demiştir eminim. olayın 200 metrelik komik bir hava sahası ihlalinden olduğu öne sürülünce (işte ısı haritaları falan) erdoğan'ın asabı daha da bozulmuştur eminim. ama erdoğan bir anlık tereddütle rusya' dan özür dilemedi. dileyemezdi de çünkü rusya bunu özürle falan geçiştirmezdi. bu yüzden erdoğan aslında amiyane tabirle dik durarak doğruyu yaptı. çünkü olayların gelişimini beklemek zorundaydı. arkasında nato, dolayısı ile abd vardı.
rusya' nın öfkesi dinmiyor, türkiye' den tek bir hata yapmasını bekliyordu. s400 radarına girebilecek tek uçan bir türk cismi arıyordu ruslar. yaklaşık 9 ay tabiri caizse sinek uçuramadık suriye sınırında. çünkü bu ölüm uçuşu olurdu. bir yandan havadan, en uzun kara sınırımızı tam olarak kontrol edemiyorduk, bir yandan orada (ışid-pyd-türkmenler-öso-esed güçleri arasında olan biten) biz hariç herkes at koştururken bir yandan da turizm darbe yemiş, meyve sebze vs ihracaatımız durmuştu. ekonomik göstergelere de hafiften yansımaya, esnaf ciyaklamaya başlayınca erdoğan zaten içinde bir tuhaflık sezdiği uçak konusunu çözmek için harekete geçmeye çalıştı. ancak özür dilemeyeceğini açıkladığı için bunu başka bir dille rusya' ya iletti. erdoğan bunu yaparken aslında ekonomiye , esnafa falan bakmadı. o uçak olayında içini kemiren bir şey vardı. rusya haklıydı sanki. erdoğan tam olarak bunu düşünüyordu ve erdoğan'ı asıl rahatsız eden de buydu. rusya'nın haklı olması. rusya özür dilendi dendi, bizimkiler hayır dilemedik ama arayı yumuşatmak lazım, bir mektup gönderdik dediler.
bu da rusya'yı iyice sinirlendirmişti. artık devlet düzeyinde özür dilenmedikçe bizden yumuşama beklemeyin, hatta dileseniz bile artık eskisi gibi olmaz falan dediler. ama gizli kapılar ardında (türkmen başının putin'nin reddettiği arabuluculuğunu hatırlayın) putin ile ısrarla görüşme isteyen bir türkiye vardı. bir şey anlatmak istiyordu türkiye rusya' ya, birilerine çaktırmadan. putin buna anlam veremedi ama dikkatini de çekmişti. neydi türkiye' yi kıvrandıran rusya' ya izahat etmek istediği şeyler? dinleyelim bakalım dedi putin kendisi muhatap olmayarak. dinleyelim bakalım demesine yol açan diplomasi dizisi film gibidir. hulusi akar'ın fikri ile, putin' in başdanışmanı yuri uşakov, cavit çağlar, özerk dağıstan cumhurbaşkanı yeltsin'in eski yardımcılarından abdüllatifov, ibrahim kalın dörtlüsü, putin ile irtibatı sağladı. yani putin' e bin bir zorluklarla ve zekice ulaştırdılar erdoğın'ın mektubunu. işte putin' in dikkatini çeken ilk şey bu mektuptu. türkiye putin' e ulaşmak için neden bu kadar meşakkatli , gizli bir yolu seçmişti? birincisi mecburdu, ikincisi putin türkiye' ye öfkeli idi görüşmüyordu, üçüncüsü bundan 'birilerinin' haberi olmamalıydı.
putin gibi eski bir kgb ajanının dikkati de ancak bu yollarla çekilebilirdi zaten. casus filmlerini aratmayacak kadar zekice kurgulanmış, esrarengiz olaylarla. putin daha sonrasında uçağın neden nasıl düşürüldüğü ile ilgili türk tarafının da şüpheleri olduğunun, devlete sızmış çok ciddi bir amerikan güdümündeki fetö yapılanması bulunduğunun, bu yapılanmanın tahminlerin ötesinde gücü bulunduğunun ancak ellerinde ciddi deliller olana dek hukuken de bunlara bir şey yapılamadığının izahatını uzun uzun aldı. ama yine de putin için uçak düşmüştü ve bütün bunlar türk tarafının hayal ürünleri olabilirdi. neticede türkiye' yi tanımıyordu. ama fethullah gülen ismi, putin'e hiç yabancı değildi. onun okullarını ilk yasaklayan ülke kendi ülkesiydi ve amerika ile bağlantıları güçlü olan bu adamın adını duysa bile, türkiye' nin bahsettiği gibi güçlü bir yapı olduğu konusunda çekinceleri de vardı. ama fethullah adını putin daha önce duymuştu ve yıllar sonra tekrar duyuyordu. bunu aklının köşesine not etti putin. ilişkiler eskiye nazaran daha da yumuşamıştı.
rus türk ilişkilerinin anlam veremedikleri şekilde, düşen uçağa rağmen normalleşmeye başlaması ciddi bir sıkıntı yarattı, o uçağın düşürülmesini planlayanlar arasında. nasıl olurdu bu? putin türkiye'yi kaale bile almazken manyak mıydı da ilişkileri iyileştirdi? belki de putin' in bir şeyin peşinde olduğunu sandılar ve; hemen türkiye idaresini ellerine almaya karar verdiler;
zart diye 15 temmuz oldu. aceleye gelen bu garipliklerle dolu başarısız darbe, türk-rus ilişkilerini uçurumun kenarından döndürdü aslında. çünkü taşlar yerine oturmuştu o uçak olayından sonra.
putin dehşete kapılmıştı. şaşkınlıktan tabii ki; türk tarafının mektupta bahsettiği her şey harfiyen oluyordu türkiye' de. fethullah gülen denen şahıs resmen darbe yapmaya çalışmıştı. o ismi unutmamıştı zaten. şimdi abd-fethullah-cia-pensilvanya-rus uçağının düşmesi-ilişkilerin yumuşamasıyla birlikte türkiye' de fethullah yani cia darbesi.
putin olayları ve nedenlerini çözmeye başlamıştı. arkasından çok geçmeden büyükelçisi türk polisi tarafından vuruldu. resmi polis hem de.
işte putin, bunu tabii ki yutmayacaktı, yutmadı da.
bugün yaptığı açıklamalar işte bu yazdıklarımdan sonra daha net anlaşılacaktır diye düşünerek yazdım.
umarım fikir bağlamında yardımcı olabilmişimdir siyasete meraklı yazarlara.