melisa kesmez kitabı. melisa'yı aynı anda bulunduğumuz kalabalık ve haftalık bir ortamda birkaç kez gördüğümü, bir kez selamlaştığımı hatırlıyorum. bende bıraktığı ilk intiba karpuzlu hikayesindeki kadın gibi biri oluşuydu. iyi bir şey bu.
kitaba gelince... hikayelerin sonu olmaması, meselelerinin gündelikliğinden ve içselliğinden yani aynı hayatın küçük kesitlerinin final duygusu içermemesi gibi bir durumdan kaynaklandığını düşünmekle beraber bunun benim gibi okurlara fazlaca hitap etmediğini söyleyebilirim. yine bazı kelimeler, bazı cümlelerin yakasında sakil durur ya, kesmez'in "biteviye"leri bende o hissi yarattı.
gelgelelim bence ruhu daralmış, hafakanlara mahkum olmuş şehirli kadını tam kalbinden anlatıyor yazdıkları. sarı elmalar ise en iyisi kitabın.