çok sevdiğim bir müşterim vardı, rizeli, o anlatmıştı 3 sene önce;
'' şimdi benim ninem anlatırdı, rus harbi sırasında rizenin yaylarınına köylerine moskoflar gelmeye başlamış aralıklarla. ilk kez ruslar onların köyüne gelirken köyün imamı köyün kadınlarını, kızlarını alıp ocağın oraya götürüp herkese kazanın altına ellerini sürerek ordaki isi suratlarına sürmelerini istemiş. gelen rus askerler tabi aç ama başka türlü, karı-kız bakıyorlar yani, nineme bakmışlar üstü başı is pas içinde, iteklemişler, bir kaç asker daha bakıp bütün kadınları simsiyah görünce basıp gitmişler. gel zaman git zaman bu rus bölüğü 4 kere daha gelmiş köylerine ama bakmışlar güzel kız yok. en son gelişlerinde başlarında genç bir komutan ile gelmişler. komutan kadınları gösterince bütün askerler kusar gibi yapıp ne kadar çirkin kara kuru olduklarını anlatmışlar. Genç komutan attan inip köyün en güzel olan kızına yaklaşıp parmağını yalayıp kızın üstüne sürünce billur gibi beyaz teni çıkmış ortaya. bUnu gören aptal rus askeri o günden sonra uyanamış işe, her kadın gördüğünde önce dereye götürüp yüzünü yıkamaya başlamış. ondan sonra devrim olana kadar sürekli köyleri ziyaret etmişler''
kökleri fatih'e kadar uzanan rizeli birinden duydum bunları.
hikaye tabi bu. siz ne demek istediğimi anladınız sanırım...