kıyaslanmasını doğru bulmadığım versus. birisi siyasi bir figür, diğeri emir altında bir askerdir.
deniz gezmiş hayatıyla, cesaretiyle sol kesimin simge isimlerindendir.
kendi görüşleri, hayalleri doğrultusunda yönetilmesi düşündüğü bir ülkede sistemle kavga etmiştir. bunu silahlı icraata geçirirseniz, halihazırda kurulu olan devlete, onun kanunları gereği isyan suçunu işlemiş olursunuz. kısaca anayasal suç işlemiş olursunuz. başarılı olduğunuzda zaten klasik bir laftır kahraman, olamazsanız hainsinizdir. hatta bazen başarılı olmak dahi yetmeyebilir. yaşadığınız ülkenin insanını tanımanız, çok zeki bir politika izlemeniz gerekir. yoksa devrim yaptım artık meşruiyet kazandım demek, geçici süre kendi koyduğunuz yasalarınızda size koruma sağlar. getirdiğiniz yeni sistemin ülkede yaşayan hemen herkes tarafından vicdanen ve aklen kabul görmesi lazımdır. mesela atatürk gibi.
ömer halisdemir ise, kurulu devletin sistemini yine silahlı güçle değiştirmeye çalışan kişilere karşı çatışmaya girmiş ve ölmüş, öldürmüştür. herhangi bir siyasi oluşumun içinde olmadığı gibi, doğru ya da yanlış görevini idrak ederek inisiyatif kullanmış bir askerdir.
burada darbe başarıya ulaşsa idi, bu unsurların şeklen de olsa meşruiyet kazanması sonucu ile hain damgası yiyeceği kuşkusuzdur.
ancak dediğim gibi, yönetimi ele alan silahlı unsurlar, milletin büyük çoğunluğu tarafından vicdanen güvenoyu almaz ise, kendisi de dilden dile sağ görüşün deniz gezmiş'i olarak anılacağı, propagandasının yapılacağı gerçeğini düşünmek gerekir.
tarihte bu ve bunun gibi örnekler çok fazladır. ülkemizde çevrilen dizi nedeniyle akıllarda kalan bir örnek verebiliriz.
şehzade mustafa'nın kanuni tarafından öldürülmesi olayı tarihten günümüze halkın büyük kesimi tarafından onay görmemiş, hürrem sultan'ın oğlu selim'e resmen padişahlık verilse bile, 'sarhoş' lakabıyla anılarak sevilmemesi sonucunu doğurmuştur.
velhasıl, deniz gezmiş'in kafasındaki devrimi başarılı şekilde gerçekleştirse dahi, türkiye'de o sistemin er ya da geç yıkılacağını tahmin etmek zor değildir. çünkü karşısında 'muhafazakar' bir ezici çoğunluk vardır. deniz gezmiş'in fikirlerini iki dünya bir araya gelse kabul etmeyecek bir çoğunluk buna müsaade etmeyecek, ilk seçimlerde tekrar kendi gibi düşünen adamları iktidara taşıyacaktı. bu sol devrimde, demokrasiyi yok etmek gibi bir hata yapılırsa zaten ayaklanmalın önünü de alamazdı. her türlü ihtimalde de iktidarı kısa ömürlü olurdu.
ömer halisdemir bir askerdi ve sadece anlık inisiyatif kullandı. versusa böyle de bakmak lazım istedim.