şu sıralar üzerinden bolca feyk duyar kasılan kadim şehir.
üniversitedeyken karikatürist emrah ablak motorla halep, şam, petra gibi suriye'nin değişik yerlerinde gezip fotoğraflarla blog hazırlamıştı. özellikle petra çok heveslendirmişti beni. motor alacam ben de gidecem petra'ya diye hayal kurmuştum.
okul bitti işe girdim ve motorumun parasını biriktirmeye başladım. o zaman ışid falan yok ortada. motorun parasını tamam ettiğim sıralarda* halep'te sokak savaşı yaşanıyordu. ona rağmen aldım motorumu. "en fazla 1 sene devam eder sonra biter savaş rusya arkasında adamların" falan diye düşünüyoruz plana ortak olan arkadaşlarla. sonra ışid, öso, esad el birliğiyle 6000 yıllık tarihi olan güzelim şehrin anasını siktiler. motoru fazla kullanmadığım halde bir umut satmıyordum. geçen yılın sonlarında halep'in şam'ın drone videolarını görünce gidilmez daha oralara dedim ve sattım motoru. insanlar ölüyormuş falan filan. kodumun ortadoğusunda herkes birbirini kesiyor binlerce yıldır zaten. ama o kadim şehirlerin harabeye dönmesi ah ulan.
dedem bize beyrut'u anlatırdı küçükken. ömrü hayatımda öyle güzel şehir görmedim ben derdi. şimdi belki de biz torunlarımıza halep'i, şam'ı anlatacağız. diyeceğiz ki "demokrasi diye bağırırken aslında din diye bir saçmalık uğruna binlerce yılın mirasını yerlebir ettiler."
emeği geçen, parmağı dokunan herkesin amk.