eskiden ''ayıp'' vardı, hiçbir yerde yazmayan, anayasada bulunmayan bir şeydi, eski insanlarımızı çok seviyor, onlarla daha iyi anlaşıyorum.
yazılan hissiyat paylaşımlarına bakınca, belki yirmili yaşların başında olsam şaşırırdım, artık şaşırmıyorum zira biliyorum, insan tehlikeli bir varlık, bencil ve empati yoksunu, minik bir çocuğun kanlı fotoğrafı üzerine dahi demagogluk parantezinde '' ohh beter olsunlar. '' yazabiliyor, düşünebiliyor. kendi doğrularını, kendi resmini çiziyor. insanı içinden çıkardığımızda soruyorum nedir ideolojiler?
beşiktaş saldırısı /; halep bu oksimoronu özür dileyerek belirtiyorum, kıvrımsız ve minik bir beyin harici üretmek söz konusu değildir şahsi fikrimce. enformasyon savaşlarının içinde de yer almak abesle iştigaldir.
adının halep, paris, londra olması bir şey ifade etmiyor, kendi sınırlarını çizip, doğrularını belirleyip başka coğrafyada sınırlarım dışında diye mutlu mu olmalıyım nötr mü davranmalıyım? kabul etmiyorum, kabul etmiyorum.
bir anneye çocuğunun öldüğünü kim anlatabilir?
vatanından kopmuş genç kızlara, kanatsız meleklere, kardeşlerime, ruhlarına zihinlerine vücutlarına tecavüz eden merhamet, vicdan fukaraları sizin olduğunuz yerde insani koridor mümkün mü?
dün facebook'ta denk geldiğim bir videodan çekmiş olduğum fotoğraf ve parantez ile yazıma son veriyorum zira devam edersem, kötü konuşacağım biliyorum.
'' insanların öldüğünü gördüm, sevenlerin ayrıldığını, her gün tekrar eden zulümü ve açlığı, bütün bunlar bana gösterdi ki, hayatta hiçbir şey acı çeken bir insana duyacağımız empatiden önemli değildir, hiçbir şey! ne kariyer ne servet, ne zeka, ne mevki. soylu bir hayat yaşayacaksak başkalarının acısına kayıtsız kalamayız. ''