mustafa kemal atatürk'ün "-egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünün yandan yemiş halidir, bununla beraber olaylara hep bir taraftan bakan insan mırıldanmasıdır.
akp'nin, üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasıyla ilgili kararından sonra bu yasa uygulanır gibi olmuş, bazı öğrenciler okullarına türbanla girmeye başlamış ancak sonrasında, üniversite rektörlerinin ortak aldığı kararla, türbanlı öğrencilerin girişleri yine yasaklanmıştır. Akabinde de hepinizin bildiği gibi, meclisten geçen yasa anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
bu iptalin ardından bakıyorum da, özellikle kendini dindar olarak addedenler tarafından her yerde tepki, her yerde itiraz, her yerde protesto var. anayasa mahkemesi, anayasaya veya hukuka aykırı bir karar almış gibi, sanki kendi yetki alanının dışındaki şeylere müdahele etmiş gibi yerden yere vuruluyor. ne yaptı anayasa mahkemesi size sorayım? anayasayı değiştirip, türbanla ilgili dayatmacı bir karar mı aldı? veya bir maddeyi sırf bu türban kararını iptal etmek için mi deldi?.. cevabı ben biliyorum.. ama sizin vermenizi istiyorum, akıl ve tarafsızlık çerçevesinde düşünerek.. başbakan recep tayyip erdoğan, geçen sene cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili yaptığı bir konuşmada, daha önce seçilen cumhurbaşkanlarının da aynı şekilde anayasada yazıldığı gibi seçildiğini, kendilerinin de aynı biçimde seçtiklerini söylemişti. o zaman, türkiye anayasasıydı dayanağı. e şimdi ne oldu da anayasa mahkemesine bu kadar tepki gösteriyor akpliler? adı üstünde anayasa mahkemesi, anayasadan aldığı yetkiyle kararlar almıyor mu? anayasayı mı değiştirdi mahkeme kendi kendine? ya da keyfinden mi aldı bu kararı bu kadar tepkinin geleceğini bile bile? eksi oy vermeden önce bi aklı selim düşün sevgili arkadaşım..
deniyor ki, millet iradesi ayaklar altına alınıyor, millet iradesi yok sayılıyor, millete saygısızlık ediliyor.. arkadaşlar, olayları belirli yerlerden görmeyin hep, milletin iradesine kimsenin bir şey dediği yok, akp %47,5 oyla geldi tek başına tekrar. ne acıdır ki, 6-7 sene önce malum nedenlerden hapis yatmış bir siyasetçiydi recep tayyip erdoğan, aynı şekilde bu ülkeye dava açmış bir politikacıydı abdullah gül.. ya şimdi.. biri başbakan, diğeri cumhurbaşkanı.. bu insanları yakın tarihte o kadar suçları olmasına rağmen, bu milletin iradesi getirmedi mi başa? siz hangi olmayan demokrasiden söz ediyorsunuz ki..? Türkiye işte bu kadar demokratik bir ülkedir..
bugün, anayasa mahkemesi önünde, bir sürü çarşaflı, çember sakallı insanlar protesto ettiler mahkemeyi. işte demokrasi amaç değil araçtır teziyle hareket edenlerin yol açtığı sonuçtur bu. ağızlarında sürekli geviş getiriyorlardı "-biz kararı tanımayız"..
bu ülkede gerçekten inancıyla alakalı başını örtenler ya da örtünenler o kadar güzel piyon olarak kullanılıyor ki, bunun farkında değiller, bu ülkede müslümanların tek temsilcisi akp olmuş, öyle bir ayrım var, öyle algılanıyor.. akp nedir bana söylermisiniz?.. allah'ın partisi falan mı?..
sen, bana eksi oyu basmak için sabırsızlanan arkadaşım, önceki seçimlerde neden yaşar nuri öztürk'ün partisine oy vermedin de akp'ye verdin.. yaşar nuri öztürk'ün de partisi yok mu?.. o da din adamı değil mi.. neden..? ben cevaplayayım izninle.. çünkü o da gidip doğuda, güneydoğuda ya da gecekondu mahallelerinde din propagandası yapsa emin ol o da meclise girerdi en azından.. ama o, oy almak için insanları kandırmadı, dini duygularını kullanmadı insanların.. bana bir açıkla lütfen, neden yaşar nuri öztürk'ün partisini hiç görmedin bile, oy vermek için..? ya da türkiye'de kendilerine gerçek müslüman diyenler neden akp'ye oy verdi bunu açıkla..