tevbe 31:(Yahudiler) Allah'ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını); (hıristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesîh'i (isa'yı) rabler edindiler. Halbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolundu. O'ndan başka tanrı yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.
ayeti nail olduğunda ehli kitap biz bunlara ibadet etmiyoruz diye itiraz etmişlerdi. işte peygamber aleyhisselam ibadetin itaat ile eş anlamlı olduğunu orada yeniden şu şekilde belirtir:
sizin aydınlarınız, bilgeleriniz, mütefekkirleriniz, rahipleriniz, yöneticileriniz size bir takım şeyleri emrederdi de onları yerine getirir miydiniz?
cevap basittir, evet. peygamber ekler:
peki onlar yine bazı şeyleri yasaklardı da onlardan da kaçınır mıydınız?
yine cevap aynıdır.
peygamber ayeti apaçık tefsir eder: 'işte bu onlara ibadetin ta kendisidir'
ister bir şahıs olsun, ister tüzel kişilik veyahut bir kurum olsun yada kuruluş; buna ibadet etmek onlar adına kurban kesmek değildir, onlara namaz kılmak da değildir. onlar için adak adamak da değildir. bir kişiye veya kuruma kulluk etmek demek, o kuruluşu rab ve ilah edinmek demek, bir şahsa veya müesseseye ibadet etmek demek onların emirlerini ve yasaklarını bilmektir. onların reformlarını kabul etmektir. onların yolunda gitmektir.
üstteki arkadaşın da belirttiği gibi 'onun yolunda gitmek' o şahsa ibadetin ve kulluğun ta kendisidir!
'rab' kelimesi siyaset eden anlamına gelir. o vakit siyaset kavramının özelliklerine bakalım.
siyaset kavramı 'sâse' kökünden gelmektedir ve lisanımızda 'seyis' olarak da kullanılmaktadır. bu kelime 3 vasfı ihtiva eder:
1) emr; yani şart sunma. türkiye cumhuriyetinin değişmesi teklif dahil edilemeyecek ilkeleri buna misaldir
2) nehy; yani yasaklama. kanunen yasak olan her şeydir. buna arapça 'haram' denir.
3) terbiye etme; yani ıslah, iflah ve irşad etme. münkeri marufa çevirme, menfiyi müsbet hale sokma. bu ise ceza hukukudur.
kendisini rab edinen kurum, olsun ki türkiye cumhuriyeti tağuttur. ona itaat ise ona ibadetin ta kendisidir.
edit: ben kimseye hakaret etmedim. entryde bir hakaret bile mevcut değil. sövüp saymadım da. sadece islam'a göre kulluk ve ibadetin manasını izah ettim.
nitekim islam indinde kılıçdaroğlu'nun veyahut Atatürk'ün yada Erdoğan'ın veya bir başkasının bir farkı yoktur.
herkes ilah ve rab seçiminde özgürdür. herkes kanun ve yasa seçiminde hürdür. Lekum dînukum veliye dîn; senin dinin sanadır benimki de bana.