yazarların hayattan aldıkları dersler

entry597 galeri
    124.
  1. ödevine çalışmayan, "elektrikler kesikti" demeye bile uğraşmadan hissettiğini yapanlar için, kendim için, yaşadıklarım için; uğraşlarla geçtiğim derslerdir.
    bir an gelir, "sus, otur, sıfır" derler. ben gördüm. dediler.

    bilinçli olduğum, gerçek hissiyatı yaşadığım andan beri duramadım ben. hep bir yerlere koşturdum. yorulmak vız geldi, vücut ebatlarımdan bin kat fazlasını hissettim hep. neden böyle bilmiyorum, içimde bağıran bir sürü ses duydum, hepsiyle çok iyi anlaştım. acayip mutlu olurdum, yüz kişinin önünde kahkaha patlatırdım, utanmadım pek, ruhum el vermedi. karşılarında zıplayıp güldüklerimin, önünde ağladım da. kibar kibar gözlerimden tek tek yaş dökerek ağlayamam, hıçkırarak ağladım. ağlamayı sevdim, coşkuyu sevdiğimden.
    ilk büyük hatam, sevdiklerimi de kendim gibi sanmam oldu. ağzıma kadar tutkularımla doluydum, çok tuhaf gözlüklerim vardı. hepsi, herkesi, her şeyi istediğim gibi gösterirdi.

    sonra ortaya çıktı hayat mıdır nedir, uyandım;
    "insan bu" dedi. "bencildir. aklıyla yaşar."

    ama ben kendimi çok sevmiştim? bu hiç olmadı. planlarım alt üst, hayal kırıklığım odamdan büyük. birileri çıkmış; tam kalbimin ortasında hissettiklerimi abartı buluyor(hissiyatın abartısı mı olurmuş?), çocuk gibi seviniyorum, evet hoplayıp zıplıyorum, "çocuk gibisin" diyorlar. (?). içimdeki böyle yoğun umuda, sevince, hüzne tuhaf bakıyorlar. sonra çok düşündüm. hayatta sevimsiz dengeler var. yakınının, sevdiğinin sevincine çok az kişi mutlu gözyaşlarıyla eşlik edebiliyor; üzüntüye, kalpten üzüntüyle katılabiliyor.
    insanların dertleri kendileriyle. paçayı sıyırıyim mantığı hani. milyonlarca çıkarları var, kendileri için yaşıyorlar. ama sadece kendileri için.
    insan kendi kendine nasıl mutlu olur açıkçası çok bilemiyorum.

    bunların hepsini öğrendim, bizzat öğretildi.
    sonra azıcık sustum. ilk defa sessiz ağladım. gülerken bir şeyler eksikti, dudağımın tek yanı isteksizdi. büyüdüm. büyüdüğümü durulmamdan anladım. oturup kenarda sessizce bekledim. beklerken çok iyi insanlar çat kapı geldiler. beni anladılar, kalplerimizle anlaştık, ben kendimle anlaştım. artık hissettiklerimi yaşamak için o kadar cesur değilim, tutkunun kontrolünü keşfettim. buz gibi duvar olabilirdim, kendime küsebilirdim, hayatımdaki en önemli şey mesleğim olabilirdi. orta yolu buldum. hem onlar gösterdiler, hem ben kendimi duydum.

    şimdi daha iyiyim. kalp çıplaklığı kırıcıdır, biliyorum.
    şimdi iyiyim.
    4 ...