devlet insanların dili, dini, ırkı, mezhebi ile yargılamaz. her insana eşit haklar tanır. devlet kişinin tuttuğu partiyi, taraftarı olduğu takımı bilmek istemez, kimin türban(baş örtüsü) takıp takmadığını bilmek istemez, dinsiz imansız olduğunu bilmek istemez, kişiyi yalnızca devletin bir bireyi olarak görür. işte bu sebeplerden dolayı devletin dini yoktur denir. devlet kendi içinde ayrımcılığa yol açacak hiçbir şeye izin vermez yani taraf olmaz. eğer taraf olursa devlet olmaz. kimsenin türbana(baş örtüsü) karşı olduğu yok. son 20 yılda öyle bir yer edindiki siyasi simge halini aldı. siyasi simge halini alan bu mevzu türbanlı(baş örtülü) - türbansız(baş örtüsüz) şeklinde ayrımcılığa varacak kadar ilerledi. devlet mekanizması işte tam bu noktada devreye girer. kendine ait olan kurum ve kuruluşlarda tek bir birey tipi ve eşit görmek ister. çünkü herhangi bir şekilde kaos ortamı yaratmak istemez. bu sebeplerden dolayı anayasa mahkemesinin kararı çok doğrudur. devlet kendi mekanizmasını çalıştırmıştır. ve anlaşılmıştır ki hukunun üstünlüğü herşeyin önündedir...