gitmek

entry481 galeri video3
    379.
  1. kalmanın zıttıdır.
    gidilen (varılacak) yer açısından bakıldığında, "gelmek"tir birnevi.
    gitmek sözü her edildiğinde, gidilecek yerin belli bir yer olması gerekmez. yolda, gitme işini sürdürürken de nereye gidildiğine karar verilebilir, bu kararla yön değiştirilebilir, ya da gidilen yönde bir yer seçilmiştir; nereye gidildiği hiç kararlaştırılmayabilir de.

    sadece "gitmek" denen şeyi, bir yere varmaya bağlamadan, nereye, ne yöne gittiğini keyfine bırakarak yapmak işine "gezmek" de denebilir bence.
    yalnız, giderken, ayrıldığımız bir yer hep vardır. gitmek de, temelde, o yeri terk etmektir.
    bir de yol var, gitme işini yaparken alınan yol. her yolculuk bir gitmedir, ister yayan, ister araçla olsun. yolculuğun kendi, gitmenin kendi olarak da düşünülebilir. bu durumda yolcu, giden kişidir; gittiği sürece değişen çevresi içinde yol alan, değişik yerler gören, gitmeyi bitirdiğinde bir yere varan, vardığı yerde (ister bir an için, ister uzunca süre) duran (duraksayan), kalan kişidir.

    yolu, gitmeyi bir bütün, bir uzun şerit gibi düşünmek yerine, parçalara bölüp aralara mola yerleri/zamanları kondurmak düşünülmeyecek şey değil. aynı yerde kalmadığımız, hareket ettiğimiz sürece, yaşantılarımızın geneli bir "gitmek" olarak adlandırılsa, sürekli, durmaksızın, uyuyana, soluklanmak için durana, ölene değin giden, durmadan giden kimseler olduğumuzu düşünmekle bir yere varmak
    düşünürken bile bir yere gider gibi, varmaktan söz ederek; düşünmeyi bile gitmek sayarak
    bir yere varmak mümkün müdür?

    "gidici"lik var bir de. gidici, ingilizce'de de aynıdır. "goner" dendiğini ilk duyduğumda (ya da okuduğumda) kastedilenin, türkçedeki karşılığı olan "gidici" ile aynı olduğunu fark ettiğimde,
    ayrı ayrı köklerden, ayrı düşünsel çerçeveler, ayrı mantık yaklaşımları, kültür farklılıkları içinde gelişen iki dilin belli bazı deyişlerinin (rastlantı da olsa) aynı düşünce yolundan gidilerek oluşturulabildiğini, yaratıldığını,
    sözcüklerin temel anlamının ötesinde onlara yüklenen yan anlamların, çağrıştırdıklarının, benzeşebildiğini düşünmüştüm.

    gidici, sürekli giden kişi olmaktan çok, yaşamdan, canlılıktan, dirimden giden kişi olarak anlaşılmış hep. hepimizin gittiği yer de orası değil mi? gitmelerin son durağı, son varış yeri, toprağa kazılan bir çukur olunca, yolu olabildiğince uzatmaktan başka yapacak iş kalmıyor bize belli ki.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük