Mektubat'ına ilişkin aşırı iki uçta eleştiriler var. Ben Mektubat'ı okuduğumda aklıma Spinoza'nın dini eserlere bakışı gelmişti: metafor ve hayal gücü bakımından ayrı, teolojik bir eser açısından ayrı ele alınmalı. Ben bu şekilde okudum ama yine de kendisinden bir türlü hoşlanamadım.
Reddedilemeyecek düzeyde gerekçelendirme yeteneği var, zaten tam da bu yüzden uçuk düşünceleri ve anıları çok az kişinin gözüne batıyor. Lakin bir şeyi temellendirmek ve gerekçelendirmek zor değildir ve bununla birlikte gerekçelendirilen şey doğru dahi olmayabilir. işte Rabbani de böyledir.
Kendisinin yalnızca ibni Arabi'ye getirdiği eleştiriyi yöntem ve biçim bakımından beğenirim.
Müslümanlar, Rabbani'ye bu kadar kesin ve aksi düşünülemez bağlılıklarını bu eseri okuyarak sınamalı (çoğunlukla hayal kırıklığı olacaktır, çünkü onu anlatanlar işine yarayanları anlatır) ve Rabbani'yi eleştirenler de aynı şekilde eleştirilerini eseri okuyarak sağlam zemine oturtmalıdır.
Duygusal olarak ise Rabbani'yi Sevmiyorum. insanları alaya alıyor gibi geliyor hep.