sözün özü, bi inançsızı (agnostik veya ateist farketmez) cehennemle, günahla korkutamazsınız. allah'ı reddediyor, kurallarını mı sikleyecek? anlaşılamayan ve saygısızlık olan konulara gelince, en genel hatlarıyla ele alalım bunları.
sokakta hacı sakallı, takkeli birisi gibi keçi sakallı ve siyah tişörtlü bi insan da rahat rahat dolaşabilmelidir. bu ak sakallıya göre keçi sakallının bu kıyafeti dine ve allah'a saygısızlıktır ancak ve genellikle bu yüzden bu kişiyi linç etme hakkını kendinde görür.
islamiyet'e göre alkol kullanmak kati surette yasaktır. ancak inançsız biri bunu kale almayabilir, alkol alabilir. bunu gören bi inanan ise ''müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz'' gerekçesiyle alkol alan kişiyi dövme hakkını kendinde görür. çünkü inananın inancına saygısızlık edilmiştir.
bi insan kız arkadaşıyla elele tutuşabilir normal toplumlarda. ancak flört zinadır ve inanan bunu kendi inancına hakaret olarak görüp bu davranışı sergileyen kişiyi dövme hakkını kendinde görür.
minibüste misal, ezan okunurken müzik dinliyorsanız ve kapatmadıysanız müziği, bi müslüman bunu inancına saygısızlık olarak görür ve sizi dolmuşta sille tokat dövebilir.
hülasa, inananlar dediğimiz kişilerin saygı sınırları sınırsız olduğu için iki seçenek vardır, ya müslüman olmak zorundasınız yani inananların baskılarına boyun eğmelisiniz, ya da sözkonusu inancı toplumun yararına ortadan kaldırmalısınız. saygı nedir? diğer insanlara herhangi bir zarar vermeyen ve aklın yolundaki her davranış adabı, din akılla bağdaşmayan bir dogma olduğuna göre sıradan insanların bu saygısızlıklar yüzünden günlük yaşamı da kötü yönde etkileniyorsa bu saygısızlar tümden bir saygısızlık yapmalı ve ondan sonra gerçek saygı konuşulmalıdır.
