efendim, hani bazı filmler vardır ya belirli bir kategori altına girmezler.işte örnekte görüldüğü gibi cashback ahanda tam böyle bir film.kısa filmden uzun metrajlı filme geçiş yapmış bir özeliğe sahip olup, eski aşklarınızın yaralarına tuz basarken birden kahkahalarla gülebileceğiniz bir sahneye geçiş yapabilme özelliğie sahiptir.filmin türü olarak romantik komedi denilse de değildir.
teknik olarak etkileyici geçişlere sahiptir.bazı sahneleri durdurup geri alıp tekrar izlemek içten bile değildir.zamanın durdurulduğu sahnelerde siz de kıpırdamadan sahneye eşlik ederek filmin içinde bulursunuz kendinizi.
öyle güzel işlenmiştir ki kadın vücudunun kutsallığı,oha lan noluyoruz yuh artık bu ne açık seçiklik derken içinizi gıcıklayan sahneler birden önünüzde sanki sanat eseriymiş gibi görünür artık.hatta filmden sonra arkadaşınızla kritik yaparken işte budur dersiniz, erotiklik değildi filmdeki, sanattı dersiniz.
filmin başarısı, ana karakterin beynindeymiş hissiyatına sahip olmaktır kannımca,ve olursunuz.
konu itibari ile sevgilisi tarafından tekme yemiş kalbi yaralı erkek karakterin uykusuzluğa kapılması ve hayatında fazladan oluşan 8 saatlik boşluğu bir büyük süpermarkette gece vardiyasında değerlendirmesi ve olayların gelişmesidir.elemanımız güzel sanatlarda okumaktadır ve bunun ile ilgili göndermeler anlayana çok ince ve güzeldir.
tabi filmin türkçe isminin zamana güzellik kat oluşunun mantığı da elemanımız zamanı durdurabilme özelliğini kazanmış bunu da en derinine altını çiziyorum en derinine kadar kullanmıştır.
çok uzattığım lafımın kısası, izlemeden ölmeyiniz efendim...