tayyip radyo ve televizyonu

entry5 galeri
    2.
  1. KADROLAŞMAYA KILIF HAZIRLIYORLAR
    Düzenlemenin ikinci amacı da, TRT'de kadrolaşmak. TRT ile hiç ilgisi olmayan kadrolar. Dolayısıyla böyle bir yasal kılıf da hazırlıyorlar. Zaten bizim dönemimizde hazırladığımız yasa taslağında yeni bazı dairelerin kurulması vardı, ama bunlar öyle birtakım cinlikler yapmışlar ki, dairelerin isimlerinin önüne sonuna bazı kelimeler koyarak güya isimlerini değiştirmişler; oysa dairelerin işlevleri aynı. Dolayısıyla orada bir tasfiyeye gidecekler. Anayasa'nın 133. maddesine göre TRT özerk ve tarafsız bir kurumdur. Yani hükümetin, başbakanın değil, cumhurbaşkanının dahi TRT'nin yayınlarına müdahalesi dahi sözkonusu olamaz. Bu konuda zaten Anayasa Mahkemesi'nin kararı vardır. TRT, tamamen bugünkü hükümetin güdümünde, paralelinde aynı zihniyette yayın yapan bir "parti kanalı" haline geldi. Yasa çıktıktan sonra da iyice o hale gelecek sanıyorum. Dini konuları artık sadece din programlarında işlemiyorlar, şimdi kültür, eğitim, çocuk programları ve çizgi filmlerde de işliyorlar.

    NURi ÇOLAKOĞLU: iZLEYiCi CEZASINI VERiR
    TRT'ye metin yazarı olarak giren Nuri Çolakoğlu, Türkiye'nin Sesi radyosunun kuruluşunda görev aldı. Çolakoğlu, Cem Duna döneminde genel müdür yardımcısı olarak görev yaptı.

    Yasa değişikliği kurumuş dalları budamak, yeni insanlara kapı açmak için yapılıyorsa doğrudur. TRT korkulduğu gibi belirli bir görüşü savunmak için belli insanlara ekmek kapısı haline getirilmek isteniyorsa, kamunun görevi TRT'yi izlemektir. Bugün izleyici bu tür kanalların cezasını veriyor. izlenme oranları derhal çok aşağılara düşüyor. Bunu çok yaşadık biz. Yönetimi değişip aynı hızla izleyici kaybeden, tepeüstü çakılan çok kanal gördük. Eğer işini doğru düzgün yaparsa, biz bunu izleyici oranlarında göreceğiz, başarısız olursa aynı şekilde izleyici oranlarında göreceğiz. Yenilen pehlivan önce sahaya, sonra hakeme, sonra izleyiciye küfreder. Dönüp kendisine bakmaz. Aslında TRT'nin dönüp, "Biz nerede yanlış yapıyoruz, niye biz izlenmiyoruz? " diye bakması lâzım.

    TÜM DiLLERDE YAYIN YAPMALI
    Farklı dil ve lehçelerde yayın kararı çok geç kalmış bir karar. Türkiye'de konuşulan bütün dillerde TRT'nin yayın yapması gerektiğini düşünüyorum. Çoktan yapılması lazımdı. Aksi halde siz bu insanları Türkiye Cumhuriyeti devletine bağlayamazsınız, onlarla iletişim kuramazsınız, onlara mesajlarınızı veremezsiniz, onlara T.C vatandaşı olduklarını hissettiremezsiniz.

    ARAPÇA KONUŞAN KAÇ KiŞi VAR Ki!
    Yayınlarda dini konuların ağırlık kazandığını söyleyecek kadar TRT izleyicisi değilim. Eğer böyle birşey yapılıyor da dini programlar yayınlamak açısından Arapça yayına gidiyorlarsa, o da kendileri açısından çok akıllıca birşey değil. Çünkü Türkiye'de Arapça konuşanların oranı yüzde 2'dir, 3'tür. Onlara da ben başarılar dilerim.

    1000-1500 KiŞiYLE iŞLEViNi YAPABiLiR
    Hiç şüphesiz olan bir tek şey var: TRT’de aşırı bir kadro şişkinliği var. Hatta şakayla karışık bana 1990'larda "TRT genel müdürü olur musun?" dediklerinde, "TRT personelinin sayısını yüzde 20'ye indirmeme izin verirseniz" demiştim. TRT'nin şu anda yapmakta olduğu işlevi, en fazla 1000-1500 kişiyle yapabilmesi lazım. Geri kalanı siyasi nedenlerle yaratılmış fazla istihdamdır. Elbette TRT telif hakkıyla bir senfoni orkestrası da çalıştırabilir BBC gibi, TRT'nin müzik toplulukları da olabilir. Burada sanatçılara kaşe karşılığında -maaş değil- ücret ödenebilir, ödenmelidir de. Ama TRT’nin kadrolu personelinin sayısının 1500'den fazla olmaması gerektiğini düşünüyorum.

    SADAKATE DEĞiL LiYAKATA BAKILMALI
    Yeni Genel Müdür'ün yapmaya çalıştığı; merkezi birimler kurarak üretimi belli merkezlerde toplayıp, kullanıcı yayın birimlerini yani TRT 1-2-3-4'ü ayrı ayrı yayın hizmet ve planlama birimlerine indirgemesi doğru bir yaklaşımdır. Çünkü aynı modeli bugün Doğan TV'de uyguluyor, birden fazla kanal yayınlamakta olan gruplar da kullanıyor. Çünkü bugün siz maliyetlerinizi kontrol etmediğiniz takdirde, bunun faturası izleyiciye çıkıyor. Kaliteyi yükseltmek için maliyetleri kontrol altında tutmak lazım. Yayın kadrosunu sürekli tazelemek, daha genç ve yetenekli insanlara kapıları açmak lazım. Ama bunu yaparken de deneyimli, birikimli, işin ağırlığını taşıyan kadroları kaybetmemek lazım. TRT'nin bir devlet kuruluşu olmanın dışında farklı bir yapılanmaya gitmesi lâzım. Bu yapılanma olmadığı takdirde TRT'nin başı sıkıntıdan çıkmaz. ikinci olarak da, kullanacağınız personeli liyakat esasına göre almak lazım, sadakat esasına göre değil. Yani belli bir fikrin, belli bir görüşün önemi olmaması, o görevi yapabilecek yetenek ve birikime sahip kişilerin seçilmesi lazım.

    OSMAN KÖSE: YAPILANLAR "VATAN CEPHESi"Ni HATIRLATIYOR


    Biz bu yasaya karşı çıkıyoruz. TRT, her dönemde sorunlu ve sıkıntılı olmuştur, hükümetler TRT'yi her dönemde kendi propaganda aracı olarak kullanmak istemişlerdir. Ama bunun dozajı farklı olmuştur. 2004'ten bu yana yaşananlar, hiçbir dönemde yaşanmadı. 1958-59'da radyodaki -O zaman televizyon yoktu- "Vatan cephesi" olayını hatırlatır şekilde program ve yayın içerikleri tamamiyle değiştirildi. TRT, adeta AK Parti'nin özel televizyonuna, radyosuna dönüştürüldü. Dini içerikli programların sayısı artmaya başladı. Biz TRT'de bunlara karşı mücadele ediyoruz, ama toplumun da bunlara karşı duyarlılık göstermesi gerekiyor.

    iSTEMEDiKLERi PERSONELE "TENZiL-i RÜTBE"
    AKP'nin ve TRT Genel Müdürü'nün temel niyetlerinden biri, TRT'de kendi istemedikleri personeli başka kurumlara göndermek. Tasarıyı önce bu şekilde hazırladılar. Fakat buna yönelik tepkiler yükselince, hem TRT çalışanlarının, hem de sanatçılarının başka kurumlara gönderilmesinden vazgeçildi. TRT Yasası'nın Meclis'te görüşülmesi sırasında bu düzenlemeyi geri çektiler, "Madem başka kurumlara gönderemeyeceğiz, o zaman içeride birşeyler yapalım" diye, daire başkanlıklarının ismini değiştirip, yöneticilerin ve personelin görevine son verip, "araştırmacı" ünvanlı kadrolara atanması formülü getirdiler. Yani "tenzil-i rütbe" ... Ekonomik bakımdan maaşları dondurulacak ve istedikleri yerde görevlendirilebilecekler.

    BiNDEN FAZLA DAVA AÇILACAK
    Bu kadro değişikliği Anayasaya aykırı. TRT'de yıllardır yöneticiler değiştiriliyor. Ama mevzuat çerçevesinde herhangi bir kayba uğramadan bir başka kadroya atanmaları sağlanıyordu. Şimdi "araştırmacı" ünvanına atayarak, emekliliği gelenlerin emekliye ayrılması, diğerlerinin kaçıp gitmesi için Türkiye'nin dört bir yanına "Git şunu araştır, git bunu araştır" diye görevlendirecekler. Binden fazla dava gündeme gelecek. Bu yasaya klasik bir "istemezük" anlayışıyla yaklaşmıyoruz. TRT'nin yeniden yapılanmaya ihtiyacının olduğunu bizler de yıllardır söylüyoruz. Fakat 3-5 madde değiştirerek bu şekilde yeniden yapılanamaz. TRT'nin yeniden yapılanabilmesi için idari-mali özerklik ve editoryal bağımsızlığın sağlanması gerekir. Bu yasada bunların hiçbirisi yok. Zaten TRT yönetiminin ve AKP'nin de böyle bir niyeti yok. TRT yayınlarının yüzde 80'i halktan toplanan vergilerle yapılıyor. Ama TRT hükümetin borazanına dönüşmüş durumda. TRT'nin gerçek işlevine, Anayasa'da tarif edilen tarafsızlığa ve özerk yapıya dönmesi için mücadele ediyoruz.

    TRT HÜKÜMETiN PROPAGANDA KANALI OLDU
    Şu andaki yapısıyla TRT, AKP'nin propaganda kanalına dönüştürülmüş durumda. Direnç gösterenleri de pasif hale getirecekler ya da uzaklaştıracaklar. Şu anda zaten fiili olarak AKP'ye yakın gazetelerde; Cihan Haber Ajansı, Zaman gazetesi, Kanal 7, Kanal 24, Aksiyon dergisinde çalışanları anayasaya ve yasalara aykırı şekilde TRT'ye doldurdular. Bu yasa çıktıktan sonra onları sözleşmeli personel statüsüne geçirerek haberi ve yayını onlar aracılığıyla yapacaklar.

    BBC'NiN 24 BiN PERSONELi VAR
    TRT çalışanlarının sayısı 6944. Kamu yayıncılığı yapan kurumun karşılaştırılması gereken yer özel televizyonlar ve özel yayın kuruluşları değil, benzeri kamu yayın kuruluşlarıdır. BBC'nin 24 bin personeli var. Almanya'daki kamu yayıncılığı yapan televizyonun 34 bin personeli var. TRT'nin personel sayısı itibarıyla karşılaştırılması gereken yerler buralardır. Yaklaşık 5 bin verici ve aktarıcı istasyonu var. Bunların 300'ünde personel çalışıyor. TRT yasal olarak Türkiye'nin her noktasına yayın ulaştırmak zorunda. Ama herhangi bir özel televizyon kuruluşunun böyle bir zorunluluğu yok. Özel televizyonlar izleyicilere reklamlarla ürün pazarlar, TRT bilgi ve haber aktarır.
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük