(bkz: Albert Fish)
"Elektrikli sandalyede ölecek olmam ne kadar da heyecanlı. En büyük heyecan bu olacak, tek denemediğimdi."dedi. Elektrotlar da cellatlarına mutlu bir şekilde yardım etmiş ve mutlu bir adam olarak ölmüş.
Öldürdüklerini büyük bir iştahla yemiş..Hatta seri katillerin yazdıkları mektuplardan en dehşet vericisi bu adama aitmiş. Kurbanını nasıl öldürüp yediğini çocuğun annesine yazıp göndermiş..Hannibal'a esin kaynağı olmuş..
(bkz: PETER KURTEN)
"Elimdeki makası boynuna sapladım. Epey kan kaybetti Kısa bir süre lanet olası tekrar kendine geldi. Kısık bir sesle bana yalvarmaya başladı. Sesine dayanamıyordum.Sinirlendim. O sesi tamamen susturmak için makası kalbine sapladım. Kanın fışkırma sesini dinledim. Bu ses, öteki sesten daha huzur vericiydi."
"Eğer insanları öldürmeme izin verilse dünyada eşi benzeri görülmemiş bir katliam yapardım"..Son arzusu kendi kafası kesilirkenki kan sesini duymakmış.
(bkz: WILLIAM HEIRENS)
Herkesi şaşırtan şey, katilin kırmızı rujla duvara yazdığı yazıydı.
"TANRI AŞKINA
DAHA FAZLA ÖLDÜRMEDEN
YAKALAYIN BENi
KENDiMi ARTIK KONTROL EDEMiYORUM.."
Bu adam çift kişilikli ve bunları yapan "Goerge"..
(bkz: Andrei Romanowitsch CHIKATILO)
Dünyanın en öküz herifi sanırım..Cinayetlerini araştıran dedektife 5 yıl sonunda sinir krizi geçirtmiş, kendisine ulaşılamaması yüzünden..Bütün cinayetlerini ayrıntılarıyla okudum ve sanırım 50'den fazlaydı..Tabi bu resmi olan kısmısı..Ruslar bu adamı milli kahraman gibi görüyormuş..8 metrelik bi heykelini yapmak istiyorlarmış. Rusya'yı Amerika'ya eşit seviyeye getirmiş adam tek başına.. seri katil cinayetlerini aydınlatma konusunda..
(bkz: EDDIE GEIN)
insan derisinden yapılmış çöp sepetleri, çantalar, yine insan derisinden yapılmış koltuk kılıfları.. En sonunda bulunan şey ise herkesi dehşete düşürmüştü. Tamamıyla insan derisinden yapılmış bir elbise. Mutfağında ayaklarından tavana asılmış başsız bir ceset bulunmuş. Ceset uzunlamasına kesilmiş. Bu fotoğtafı görmek istemezsiniz..***
(bkz: GILLES DE RAIS)
Yavaş yavaş ölmesini istediği kurbanın ensesini kesermiş. Bu onu daha da heyecanlandırırmış. Kan kaybından ölmek üzere olan çocuklarla onlar ölene kadar ilişkiye girermiş. Kendini tatmin ettikten sonra çocukların boğazını kesip kafasını gövdesinden ayırırmış. işkence edip öldürdüğü çocukların kafasını dizip güzellik yarışması düzenlermiş. tabi canlılarken daha hareketli bir yarışma olabilirdi..Bu adam soylulardanmış.. böyle şatolarda yaşayanlardan..
(bkz: GERARD SCHAEFER)
Kurbanlarına, onları nasıl öldüreceğini en ince ayrıntısına kadar anlatırmış. En büyük zevki ise kızları birbirine düşürüp 'Önce arkadaşımı öldür' diye yalvartmakmış..
(bkz: JOHN WAYNE GACY)
Sorgusu sırasında 33 erkek çocuğunu öldürdüğünü itiraf etmiş. Hepsiyle seks yapmış ama ne zaman öldürdüğünü birbirine karıştırıyormuş: seksten once mi, seksten sonar mı?..idam edilirken yüzünde garip bir gülümsemeyle gardiyana dönüp "Kıçımı Öpebilirsin" demiş. Gacy'in ölümü 18 dakika sürmüş. Normalin en az iki katı. *
(bkz: Edmund Kemper)
"Sadece büyük annemi vurmanın nasıl hissettiriceğini merak ettim." **
(bkz: Ted Bundy)
"Ben şimdiye kadar karşılaştığınız en soğukkanlı piçim." Sevimliliğiyle insanların onun asla katil olamayacağı yargısına vardırıyormuş. Son anında celladına bile masummuş gibi gelen adam..
(bkz: Carl Panzram)
Son sözleri (cellâdına):
"Acele et. Sen etrafta ahmakça dolaşırken, ben bir düzine adamı asardım."
(bkz: Jeffrey Dahmer)
"Zamanımı gerçekten boşa harcadım."
(bkz: George Joseph Smith)
"Belki bir parça tuhafım." Tuhaflığın adını bu mu kötüye çıkardı..
(bkz: Albert de Salvo)
"Fahişeleri öldürmek istemedim, fahişeleri severim."
(bkz: David Berkowitz)
"Onları incitmek istemedim. Onları sadece öldürmek istedim."
(bkz: Peter Sutcliffe)
"Ben sadece sokakları temizliyordum."
(bkz: John Christie)
"Bana göre bir ceset, canlı bir bedenin taşıyamayacağı bir güzellik ve saygınlık taşır."
(bkz: Susan Atkins)
"insanların dikkatini çekecek ve dünyayı ayağa kaldıracak bir suç işlemek istiyordum." Bu da ezikliğin resmidir..
