O yıllardan ziyade, o yılların, algısı, hisleri, anlam yüklediğiniz değerleri, henüz tilkilerin uyanmadığı şapşik mantığınızı, hiçbir detayın önemli olmadığı o büyülü anlardır özlenen...
Salçalı ekmeğin en lezzetli yemek olduğu, uçurtmanın kopan kuyruğunun dünyanın sonu olduğu, parmakların kesilip şartsız şurtsuz kankardeş olunduğu, başın yastığa düşer düşmez, derin uykuya dalındığı o anları özlüyoruz...
DertlerimiziN, henüz dert olmadığını bilmediğimiz o günleri..