ayıplarım yüzüm vurma
yüzüm kırılır
içimden kopuk bir deniz atı
yumurtasız civciv masalları
karda geyikler dolaşır
dumanları kovalarım karın üstünde
dağın içinden deli gibi gelen ırmak
yorgun akar bahçenin dibinden
bahçe biter yeşillik biter yeşilırmak başlar
bakma bezgin aktığına
yüzemezsin boğulursun
çok kaltaktır kaç çocuğa mezar olmuş deli ırmak
benle yaşıt benden uzun kavaklar
zurnanın son deliği gibi suskun
martın yedisi
ağaçlara su yürüme zamanı
öğretirler insana beş parasız yaşamayı
öğrenirsin
yaşarsın