az önce kuzenimin vefat haberini aldık. annemle babam apar topar ankara'ya yola çıktılar. ben de gitmek istiyordum ama pazartesi çok öenmli bir sınavım var ve cenaze ne zaman kalkar bilemiyoruz. daha ölüm sebebini bile bilmiyorum. olay daha çok sıcak henüz.
kuzenim, ulaş, anne tarafından en ufak kuzenimdi. benden 3 yaş küçüktü. dayımla yengem ayrıldığından, pek düzgün bir çocukluk geçirememişti. ama gözlerinin içi parlardı konuştuğunda, çok pozitifti yaşadıklarının aksine.
ankara'nın varoşlarında anne baba ilgisinden yoksun olunca tabi, o leş arkadaş ortamına düştü benim kuzen. sonra duydum ki bonzaiye bulaşmış, ot, hap falan gırla. önce kullandırıp bağımlı etmişler çocuğu, sonra da torbacı yapmışlar. sonra gene duydum ki hapse girmiş. sonra dayım bir hastaneye yatırmış ama bağımlı olduğundan kaçıp kaçıp gidiyormuş benim kuzen. ot için, hap için. hatta bir ara çaresizlikten zincire falan vurmuşlar.
geçen yaz görmüştüm, başka bir kuzenin düğünü vardı. bana toparlanmış demişlerdi. bu muydu toparlanmış hali cidden? o gözlerinin içi gülen çocuk gitmiş, bir zombi gelmişti sanki. kamburu çıkmış, gözleri içine çökmüş, bir deri bir kemik kalmıştı.
bu gece ölüm haberi geldi işte. nedenini bilmiyorum. ama tahmin edebiliyorum. ya aşırı doz uyuşturucudan gitti, ya uyuşturucu alacam diye kapıştı birileriyle taktılar buna bıçağı. bilmiyorum. tek bildiğim bir şey gencecik bir çocuğu elbirliğiyle harcadılar. bunda düzgün anne baba olamayan yengem ve dayım da dahil. daha 18 yaşındaydı. ah ulaşım vah kardeşim.
bunu niye yazdım bu saatte peki? belki içim rahatlar diye. tek ricam var. allah aşkına çocuğunuza, kardeşinize, arkadaşınıza, kısacası değer verdiğiniz insanlara sahip çıkın, şu illete bulaştırmayın gözünüzü seveyim. uyuşturucunun lanetini unutmayın. insanın başına ne geliyorsa sevgisizlikten geliyor. sevdiklerinize sahip çıkın ki, onlar mutluluğu sahte, ölümcül, sanal şeylerde aramasın.