para, bir noktadan sonra koruması zorlaşan pamuk parçasından başka bir şey değil. tayyip erdoğan'ın ne kadar parası var bilinmez, önemi de yok. yağma ile para kazanan, yağma ile kaybeder.
en zengin olma konusuna gelince. dünyada en zengin olduğunu nakit paran belirlemez, yönettiğin güç belirler. türkiye'de trilyon doların da olsa, dünyanın en zengin adamı olma ihtimalin bulunmaz. bir savaş, banka hesaplarına haciz, yağma, hop bütün paran eridi gitti. onun için zenginlik her zaman parayla ölçülmez. (bkz: ölülerin parası olmaz)
paranın ne olduğunu iyi düşünmek gerekir. kazanması yerine göre zor, yerine göre kolaydır fakat kaybetmesi her zaman çok kolaydır. o yüzden, zengin olduktan sonra, daha fazla kazanma kavgası verilmez, kaybetmeme kavgası verilir. bu kavga verilirken, her zaman daha fazla kazanmak zorunluluktur, daha az kazandığında paranı kaybediyorsun demektir.
ayrıca hiç bir iş adamı, para kazanacağı yerden kaçmaz. bu sebeple iş adamlarından ülke çıkarına hareket beklemek, ciddi anlamda ahmaklıktır.
recep tayyip erdoğan bunu çok iyi bildiğinden, halkın döviz bozdurmasını istiyor. fakat nafile, halkın elindeki dolar 1 milyar $ bile etmez. bu bozdurma yeterli olmayacaktır. kısacası doların düşmesini beklemek en yanlış hareket.
ilk zamanlarında söyledim, dolar yukarı doğru hareket etmeye devam edecek, elinde sonunda 5 lirayı görecektir. bu yükselişi tutmak için elinde rezerv tutamamış bir ülke olarak, hiç bir aksiyon yapamayacağız. sonunda söylenecek şey sabit kur'a geçelim olacak. bu da sadece algı yönetimi amacıyla yapılacak, başka da hiç bir işe yaramayacak.
sabit kura geçilmesi durumunda aşırı enflasyon problemi yüz gösterecek,
geçilmemesi durumunda dolar 10 lirayı görecektir.
kısacası ekonomi çökmüştür, ecevit'in çöküş zamanlarının belgesellerini bulup izlemenizi öneririm. deneyim olur.