kahkahaları bir süre sonra kesildi. oturduğu yerde paketinden bir sigara çıkardı, yaktı, yanan sigara ile birlikte anılar zihnini ele geçirmeye başladı çünkü az önce yaşadıkları unutmaya yüz tuttuğu uzak geçmişini birden hatırlamaya yöneltti kendisini.
'amasya'da pek büyük olmayan indirme, yalnız koca avlulu bir evde 86'da doğmuştu. ailenin ne ilk ne son çocuğuydu ortancaydı yani. bir ablası bir de erkek kardeşi vardı. babasının durumu zamanın şartlarıyla birleşince maddi olarak pek parlak sayılmazdı. neden budur ki ablasının eskilerini giyerek büyüdü. okulu pek sevmezdi fakat zekiydi, kendini derslerde başarılı olacak kadar idare ederdi. yazları hiç sevmezdi çünkü iş vaktiydi, herkes ekinde çalışırdı, kadın erkek farketmezdi. mutlu sayılırdı yine de...'
'şimdiyse mutluluktan bir haberdi istanbul'un orta halli semtlerinden birinde evden yaptığı çevirilerle, tasarımlarla geçinen, kendi ayakları üzerinde durma başarısını gösteren, üniversite mezunu, kozmopolit bir kadın olmuştu.'
hayatta üzerine yapışan sosyal sınıflamaların aslında kendisini hiç ilgilendirmediğinin o an farkına vardı. kim olduğu, ne yaptığı, nereden geldiği herhangi bir kimseyi ilgilendirmediği gibi, onlara kendisini yargılama hakkı da vermezdi. o kadar özgür hissetti ki o an kendisini neredeyse gidip karşıdaki kahvehanede amcalarla çay içip sohbet edecekti. hatta marketten aldığı sigaranın bir paketini masanın ortasına atacak, ayakkabısının tekini çıkarıp, sözü eline alacak muhabbeti yönetecekti. kendi varlığının gücünün farkına varmıştı.
lakin bütün rüyalar böyle mi biterdi?
uyandığı için depresyonu iki katına çıkmıştı, rüya da olsa kendi rejenerasyonunu görmek kendisine bir süre için tarif edilemez zevkler vermişti. koştu aynaya baktı yüzündeki mutluluk ifadesini görmeye, bu ifadeyi zihnine tezahür ettirebilirse belki ömrü boyunca hatırlayabileceğini düşündü. oysa yüzü yine ifadesizdi tıpkı son bir yıldır olduğu gibi. kaşları biraz dökülmüş, yüzü kapkara geçmiş, saçlarının dip boyası gelmişti, dudaklarıysa hep olduğu gibi hala çok güzeldi.
aynanın köşesine konmuş bir kara sinek gördü ve ona bakarak dedi ki: