bir an düşünüldüğünde ütopik duran bir durum. genelde nasıl düşünülür?
meşgalesi ördek avlamak olan, banka emeklisi john amca, köpeği rokiki ile beraber sazlıklardan havalanan ördekleri avlamaya çalışmaktadır. yaşlı john amca kafasını bir kaldırır; o da ne?! disk şeklinde, tenis sahası büyüklüğünde, bir cisim üzerine doğru gelmektedir. heyecana kapılan john amca, bildiği en iyi işi yapar ve ufoya ateş eder. ufo döne döne gelir, orta kısmından bir ışık hüzmesi bliling efektiyle aşağı iner. pufff john amca gayba karışmıştır.
sonra malum hikaye. uzaylılar john amca üzerinde birkaç deney yapar, alacağını alır ve başka işe yaramayacağını düşünerek dünyaya geri bırakır.
biz nasıl kaçırırdık?
tamam teknolojimiz gelişti ve iki üç koloni şeklinde uzaylı topluluğu tespit ettik. japon mikoka, rus ivan ve amerikalı robert atladılar mekiğe. biz doğal olarak ışınlamayı hala bulamamışızdır. ilk önce iniş için izin istenir. kimden? tabi nasa'dan. neden? nasa nereye inileceğini iyi bilir. sonra back to the future serisinde bir sahnede michael j fox'un yaptığı gibi bir tabela arkasına mekik saklanır. ardından en tenha yerdeki uzaylı tespit edilir. deneyimli astronotlarımız pusu kurarlar. tam x anı geldiğinden baskın basanındır edasıyla çuvalı uzaylının kafaya geçiriverirler.
ondan sonra, ince elenmiş sık dokunmuş bir iran halısına sarıp dünyaya getirir, üzerinde hiç deney yapmadan sadece makul sorular sorarak sağ salim gezegenine gönderirdik. neden? bizim için canlı hayatı önemlidir. *
