en net gerçeklerden biri. yalnızca casionolar değil borsa da aynı mantığı benimsiyor. kasanın her zaman kazanmasının ardında yatan sebep ise matematiğe yani daha da açığı olasılığa güvenmesidir. bir oyuncu bir gün içerisinde yüklü bir miktarda para kazansa dahi kasa o parayı uzun vadede telafi edip üstüne kara geçer. bunu isterse karşısındaki oyuncuyu uzun süre masada tutarak ya da diğer oyunculardan kazanarak eninde sonunda gerçekleştirir. çok kazanan bir oyuncu daha fazla kazanmak için adım attığı her an kasanın kazanma olasılığını arttırmaktadır. kasanın kazanma olasılığı her zaman %50'nin üzerindedir. eğer kazanma olasılığı bu oranın altında olsaydı ortada kasa ve oynanacak bir oyun kalmazdı.
blackjacki düşünelim... 21 sayısına ulaşmaya çalışıyorsun ama adamlar as için 1 ya da 11 sayı değerine sahiptir demişler. eğer blackjack 22 ile kazanılan bir oyun olsaydı iki asla işi götürmüş olurdun. 20 olsaydı bu sefer resimli tüm kartlar 10 değerinde olduğundan iki resimli kartla kazanmış olurdun. kısaca kasa sana "21 tuttur öyle kazan" diyerek "köfteni ben yapıyorum. ben olmazsam aç kalırsın ve bedavaya köfte de yok" demek istiyor. ancak sen o 21'i çıkartmak için bir sürü değişik kart olasılıklarını tutturman gerekir. e bu durum da uzun vadede kasanın işine geliyor. basic bir strateji ile çok iyi oynarsan kasanın sana karşı üstünlüğü totalde hala %0.5-1.0 daha fazladır. card counting olayına girersen en iyi ihtimalle kasaya karşı olan üstünlüğün %2 oranında artar. bu ufak gözüken ama kasa için hayati önem taşıyan artış sonrasında haşmetli kasa sana dönüp "sen bize iş mi koyuyon ulan" der ve hemen arkanda sevimli mi sevimli kaslı güvenlik görevlileri belirir. tabii anında sizi masadan şutlamaları şart olur. üstüne bir daha da orada oynamanıza izin vermezler. o yüzden kasaya karşı böyle şekiller yapmaya kalkmak pek akıl karı değildir.