dün televizyondaki çalışma odasını görüp dumur olduğum adamdır. her taraftan yulaflar adını bilmediğim sebzeler fışkırıyordu.
bir de sizin orda ne derler türkçesiyle konuşup en sonunda bir kelimeyi hatırlayamayıp ingilizcesini söyleyip beni iyice sinir etmiştir.
yakında insanlar açlıktan ne bulursa onu yemeye başladığında ineklerle çekil o otu ben yiycem diye en çok kavga eden kişi olcak sanırım.