sevme yeteneğince seninleyim demiştin!
kalamadın.
belki kalmak istemedin
belki kalmaya gücün yetmedi.
sevme yeteneği güçlü bir kadınım
çok sevebilirim, bir sürü şeyi sevebilirim.
yüreğim çok büyük, çok cömert.
insanlar güzeli sever
ya da güzel gördükleri için sever.
ben seni olduğun gibi gördüm,
değişmeni istemedim öyle sevdim.
saçındaki kepeği sevdim,
burnunun eğriliğini sevdim,
yanağındaki çizgiyi boydan boya sevdim,
hoşnutsuz yüz ifadeni bile sevdim.
söylediğinden vazgeçerken ki bocalamayı gördüm yine sevdim,
dişlerinin parlayışını sevdim,
ellerini sevdim, bileğindeki kemik çıkıntısını sevdim,
kolyenin tenine değişini sevdim,
saçının buklesini sevdim,
sesinin tonunu sevdim, konuşmanı sevdim,
kötü yanlarını gördüm yine sevdim,
iyi yanlarını defalarca sevdim.
ben senin herşeyini sevdim.
ben seni hesapsızca dolu dolu bana yakışırca sevdim.
ben seni belki hiç kimsenin sevemediği sevemeyeceği kadar çok sevdim.
ne kadar farkettin, ne kadar hakettin ayrı,
ben tüm bu sevgi içinde gereğini yaptım,
vaad ettiğim sözünü ettiğim herşeyi yaptım
dolu dolu yaşadım elden geldiğince yaşattım hissettirdim.
yüreğimle sevdim,
beynimle, dilimle, elimle bu sevgiyi ilettim.
ben bana ve bu sevgiye yakışanı yaptım.
gelmesini bildim, gitmesini de bilirim.
içimde yarım kalanlara rağmen, tutulmayan sözlere rağmen,
hak ettiğim saygıyı görmeyişime rağmen
gitmesini de bilirim.
geldiğim gibi başım dik giderim.
elimde değil yüreğimde sevginle giderim,
acı ceksem de gülümsemeyi unutmadan,
kimseyi suçlamadan
dersimi alarak ve tebessümle giderim.
ne sevdiğim kadar sevilmediğime yanarım
ne verdiğim kadar alamadığıma
zaten hesapta yapmadım
ne severken gitmek zorunda olduğuma..
ama engelleyemem yanarım,
özen demiştim ya,
işte o özeni göstermeyişine yanarım.
bilirim göstermediğin saygı, haketmediğim değil
senin sahip olmadığındır.
işte buna rağmen yanarım,
bu saygıya sahip olmayışına yanarım.
ben giderkende severim,
ve bu yüzden elde değil acır içim..