"ölürsem
o günden önce yani öylecede gibi görünüyor
anadoluda bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse tepemde bir çınar olursa
taş maş da istemez hani"
tepesine bir cinar dikildiği hakikattir, ancak memleketine gömülememiştir, çünkü yurdunu çok sever nazım hikmet,yurduna şiirler yazar, memleketimden insan manzaraları der başka birşey demez.bu ülkede insanları ayırmayan,barış istiyoruz diyen her kim varsa siyatikle ödüllendirilmiş,yetmedi bütün hakları en önemlisi vatandaşlık hakkı elinden alınmış ve ancak ölüsüne sahip çıkılmıştır.zaten hayatın kuralı mıdır bilmem üreten her daim tüketilmeye mahkumdur. iyi bir şair olduğu yadsınamadığı gibi bir yurtsever olduğu da yadsınamaz.düşünceleri ile yaşamakta ve bizlere ışık tutmaktadır.Hala insan olduğumuzu sayesinde hatırlamaktayız ve hala başkaldırma hakkımız olduğunu da onun fikirleriyle beslemekteyiz.okuyunuz, bir şair olarak değil, bir komünist olarak değil,bir insan olarak okuyunuz arkadaşlar. Bir ideolojiden çok insanı savunan nazım hikmet'in eserlerinde kendisinden ve ideolijisinden cok kimler için kendini feda ettiğini hatırlayınız ve tabi ki okutunuz, hatırlatınız. *
(bkz: haziranda ölmek zor)