100 tane gözü vardır argus'un. hermes bir gece argus'a bir hikaye anlatmaya başlıyor. sıkıcı, uzun ,bayıltıcı bir öykü. uzadıkça uzuyor. yüz gözlü argus, birer birer kapıyor gözlerini. bir daha açmamak üzere. hermes, can sıkıntısından neden oluyor argus'un ölümüne. sıkıntıdan öldürüyor yüz gözlü hizmetkarı.
argus'un ölümü bana , içinde hastalık derecesinde kıskançlık barındıran ilişkilerin akibetini hatırlatır. hikayeyi anlatan da sıkılır, dinleyen de. kaparlar gönül gözlerini bir bir belki de.
--spoiler--
şeytanın yarattığı bir gökkuşağı gibidir kıskançlık.
içinde siyahtan mora doğru her türlü karanlık rengin kıpraştığı bir gökkuşağı, sevdiğin tarafından sevilmediğinin endişesinin yarattığı keder, istediğine dokunamamanın getirdiği huzursuzlukyalnızlık duygusu, beğenilmediğine inanmanın yarattığı aşağılanma, bir başkasının sana tercih edildiğini düşünmenin getirdiği eziklik ve öfke, alay edilme korkusu, benliğine olan güvenini kaybetmenin sonucunda kendini değersiz görme, bir başkasının beğenisine muhtaç olduğunu hissetmenin zavallılığı.
bütün bu karanlık, bu yok edici duygular demirden kapak gibi kapanır üstüne.
kendini tutsak, sevdiğini özgür görürüsün.
şüphelerin bilenir. hayaller uydurursun.
canını en çok yakan hayalleri yaratırsın zihninde.
birini istemenin ağır bir zincir gibi bütün ruhunda dolandığını, seni güçsüzleştirdiğini, seni senden çaldığını hissedersin.
--spoiler--
kuşku keskin dişleriyle öyle bir kemirir ki hayatını, sende kemirmeye başlarsın artık sevdiğinin hayatını. onu bunaltacağını farketmen, bilinçsizce dahi olsa daha çok hikaye anlatmana sebep olur bazen.
argus gibi kaparsa sevdiğin gözlerini bir bir, belki o zaman anlarsın, ölümüne neden olduğun aşkının halinden.