birak bicare feryadi beladan gel tevekkul kil

entry2 galeri
    2.
  1. çaresiz insan! artık feryad edip durmayı bırak da musibetlere karşı allah'a vekalet ver, o'nu avukat tut.
    zira feryad etmenin kendisi, o musibetin içinde başlı başına bir musibet ve o hatanın içinde başlı başına bir hatadır elbette, bil

    eğer musibeti vereni bulduysan, bu da lütfun içinde lütuf, keyfin içinde keyftir elbette, bil.
    bırak feryadı ve bübüller gibi şükret. gül mül her zaman keyfinden güler.
    (belabil bülbüller demek ve musibet anlamındaki "bela" ile ses benzerliği var. ve yine bülbülün onsuz yapamayacağı gül çiçeğinin de "gülmek" fiiliyle ses benzerliği var)

    eğer ki (bela vereni) bulmazsan bütün dünya cefa içinde cefa ve faniliğin içinde yokluk ve bir kayıptır bil
    dünya dolusu musibet varken başında onları görmeyip de küçücük bir beladan niye bağırırsın? gel, allah'a vekalet ver

    allah'a güvençle belanın yüzüne gül, ta ki o da gülsün(karşısına geçip suratına güldüğün insanın gülmeye başlaması gibi)
    o güldükçe küçülür ve başkalaşır

    ey hodgam (sadece kendi mutluluğunu düşünen), bil ki bu dünyada mutluluk dünyayı terk etmektedir.
    allah'ı tanıyan biriysen bu kafidir, eşyayı bıraksanda yine onlar senin faydana çalışırlar

    hodbin (bencil) isen yıkılıştır, ne yaparsan yap eşya sana totalde zararlıdır
    demek ki her iki halde de bu dünyada dünyanın terki gerektir
    (kendi mutluluğunun peşinde bencil bir hodgam ve hodbinsen de, allah'ı tanıyan bir hudabinsen de bu dünyayı terketmen lazımdır)

    dünyayı terketmek demek her şeyden elini eteğini çekip dağa çıkmak demek değildir. dünyayı terketmek demek kalben bağlanmamak, bunun için de her şeyi allah'ın mülkü olarak görüp, eşyayı onun izni ve adıyla kulanmak demektir.
    eğer ticaret yapıp zengin olmak istiyorsan şu sonlu ömrünü sonsuz ömürle takas et.

    eğer nefsani arzularını istiyorsan bunlar hem çürük hem temelsizdir.
    ufuklara talipsen bile hepsinin üzerinde fena damgası (yok olacaktır damgası) basılıdır.

    demek ki bu dünya çarşısından alışverişe değmez, bütün mallar çürüktür.
    öyleyse geç, iyi mallar hep arkasında dizilmiştir(dünyanın arkası ahirette)
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük