gözleri karadenizi bakan mangal yürek sadık
sıkılmış erkan'ın çevirdiği filimi dinlemekten
erkan susamıyor
erzincan'dan gelmiş ankara'ya
demiryolu bekçisi başkentte
ankaralıyım diyor
bir gün bir bakıyor demiryolu kıyısında filim çekiliyor
bir artis koşuyor iki demiryolu bekçisi kovalıyor
ben de kovalasam demiş erkan
olur demişler
kovalayan sayısını üçe çıkarmış recisör
maksat yeşillik olsun
filim zengin dursun
filimin oyuncuları pek tanınmış değil
erkan tanımıyor yani
yılmaz diye bir çocuk almanya'dan gelmiş
filmin masraflarını karşılayarak başrol
bir de cüneyt arkın'ın filimlerinde dayak yiyenlerin yakışıklısı
bir de erkan
fakat ne filimin adını biliyor ne firmayı
filim çevirmiş seyredememiş ona yanıyor erkan
az sus la az sus
dedi mangal yürek laz şair sadık
erkan susunca sadık özgeçmişini anlatmaya başladı
en doğal şeyleri olağanüstü ve uzay ötesi sanarak
bir cıgara içip çıktım istanbul'un sisine
dörtyüzseksenikinci günü askerliğin
bir oyunun finalini yazmamışım provası sürüyor
her yazdığımı yeniden yazıyor keskinoğlu
yazasım geçti daha oyun bitmeden