oğuz kağan peygamber miydi

entry30 galeri
    21.
  1. "Oğuz Kağan eski Türk inancında bulunan bazı kutsal değerlere karşı çıkmıştır. O dönemde Türkler, Gök Tanrı dinini benimsemişlerdi. Bu dinde, tek Tanrı bulunuyordu. Fakat yeri, göğü ve tüm evreni yaratan Gök Tanrı‘nın yardımcıları sayılabilecek Ongunlar ve Çalaplar da bulunmaktaydı. Oğuz, bu düşünceye karşı çıkmış ve bunu yanlış bulmuştur. Ona göre acunun tek yaratıcısı ve yöneticisi vardır, o da Gök Tanrı‘dır. işte bu baş kaldırış, Türkler arasında çok Tanrılı bir dine karşı, tek Tanrı’nın varlığını ispata benzeyen bir durum almıştır. Oğuz, çevresindeki herkesi kendi düşüncesine çekmeye çalışmıştır. Önce annesinden ve sevgilisinden başlamıştır. Kuşkusuz Oğuz Kağan’ın bu düşünceleri, sıradan insanların inançlarından değildir. O, güçlü düşünme ve sezgi yeteneğiyle Tanrısal bir görevi yerine getiriyordu ve kutsal ülküsü (inancı) uğruna savaşan bir alperendi.

    Acundaki her ulusa bir peygamber gönderilmiştir. Mete’nin yaşadığı döneme kadar Türklere gönderilen peygamber hakkında kesin bir bilgi yoktur. Oğuz Kağan’ın büyük bir komutan ve lider olmasının yanında, Tanrı’nın elçisi olduğu da söylenir. Oğuzname’nin (Oğuz Destanı‘nın) birçok bölümünde, Oğuz Kağan‘ın mucizelerle dolu yaşamında Tanrısal bir gücü olduğuna da dikkat çekilir. Ayrıca Eski Türkçenin Orhun Yazıtları‘ndan sonra yazılan bazı kaynaklarda, “peygamber” anlamına gelen “yalavaç” sözcüğü bulunmaktadır. Bir ulus, bilmediği - tanımadığı bir nesne veya varlığa ad vermeyeceğine göre, Türklere o zamana kadar bir elçi gönderildiği düşünülebilir. Bu bilgilere dayanarak, Oğuz Kağan’ın Gök Tanrı dinini sistemleştiren bir yalavaç (peygamber) olduğu söylenebilir."

    Yavuz Tanyeri'nin araştırmasından alıntıdır.
    1 ...