bazı insanlar vardır okuyamazlar şartlar gereği ya da babalarının fabrikaları yoktur. dolayısı ile bazılarının beğenmediği götüyle güldükleri hayatları yaşamak zorundadırlar o insanlar. pazarda domates satmaktansa çocuğunu eşini hastaneye götürebilmek adına sigortalı bi işte çalışmak durumundadır. vasıfsızdır. haliyle alacağı maaş asgari ücret olarak tabir edilen devletin öngördüğü ücrettir. adamın başka çaresi yoktur. hatta seviniyordur bile böyle bir iş bulduğu için. yoksa sıcakta ya da soğukta pazarda çalışmanın ne zor olduğunu biliyordur. belki güzel bir evi, arabası olmayacak ve çocuklarının istikbalini çok istese de güzel bir şekilde hazırlayamayacak ama onuruyla helalinden parasını kazanacak ve allahın bugünkü gününe şükredecektir.
ne senin ne benim kimsenin o insanları hakir görmeye hakkı yoktur haddi değildir. kimse kimsenin geçmişini bilmeden işkembeden sallama hakkını kendinde bulamaz.
sen güzel evlerde güzel hayatları yaşa ama insanların onurlu yaşamlarına dilini uzatma.
ha devlete gelince; emin ol başkası olsaydı da şartlar böyle olacaktı. 1600 tl asgari ücret anlamında gayet yeterli bir meblağ. zira daha fazlası günümüz şartlarında devleti çok büyük külfetlere sokar. bir yerden yırtıp başka yerden yama yapmak mantıklı değildir. mantık çerçevesinde doğru olan budur. ancak eleştireceksen onu eleştir. ama benim onuruyla yaşayan kardeşime dilini uzatma.
bir yazar en yokluk görmemişinden. davulun sesini 20 km den dinleyip ah ne güzel sesi varmış diyenlerinden.