ümit yaşar oğuzcan

entry514 galeri video3 ses1
    63.
  1. sahibini arayan mektuplar la ve yazdığı bi ton şiirle beni benden almıştır. özellikle karanlığın gözleri, dağ rüzgarı, ayrılık saati,milyon kere ayten, aytenin sonu gibi şiirleriyle saygı duyulası bir yazardır.

    -Karanlığın Gözleri-
    şimdi yoksun...
    seni dilediğim gibi düşünebilirim artık
    tutar ellerini, öpebilirim uzun uzun...
    kimseler ayıplayamaz beni
    yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar
    işte gözlerin... işte dudakların
    senin olan ne varsa karşımda duruyor
    ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık
    sevdiğim şarkıları söyletiyorum dudaklarına
    ve hoyrat ellerimle seni
    her gün biraz daha güzelleştiriyorum

    bütün resimler sana benziyor
    hayret...!
    bütün aynalarda sen varsın
    nereye gitsem peşimden geliyorsun
    şimdi sigarasın dudaklarımda
    biraz sonra beyaz bir kağıt...
    ve akşam içtiğim bir kadeh içki olacaksın
    kimse yokluğunda bunca sevilmedi

    kimse yokluğunda ilahlaşmadı bu kadar
    saçların böyle daha güzel
    sen..daha güzelsin
    gelecek mutlu günlerin ışığında
    her şey daha güzel
    ne var ki ayrılığın adı kötüye çıkmış
    yoksa bin yıl daha yaşamak isterdim
    ve seni bin yıl daha
    ayrılıklar içinde sevmek isterdim
    ama biliyorsun nihayet ben de bir insanım
    umutsuzluğa düştüğüm anlar oluyor
    hiç gelmeyeceksin sanıyorum
    o zaman kurşun gibi bir korku saplanıyor kalbime
    katran gibi bir yalnızlıktır sarıyor içimi
    yalnızlığımdan utanıyorum..

    beni sevmesen ölürdüm...!
    beni sevmesen bir çakıl taşıydım şimdi
    beni sevmesen bir duvar gibi sağırdım
    kördüm bir at kadar
    ölümden acıydım... ölümden beterdim
    beni sevmesen,
    dünyayı bütün insanlara zindan ederdim

    beni bunca saracak ne vardı..?
    kanıma girecek,
    göz bebeklerime oturacak...
    bir senfoni gibi dudaklarımdan eksilmeyecek
    ne vardı hiç karşıma çıkmasaydın
    bu kör olası gözler görmeseydi seni
    ne vardı güzelliğini hiç bilmeseydim
    bir dua gibi bellemeseydim adını
    ne vardı bütün gece gözlerimi tavana dikerek...
    seni düşünmeseydim.

    belki karşımda değilsin yanılıyorum
    bu gözler senin gözlerin değil
    aldatıyorlar beni!
    karanlığın gözleri olmalı bunlar
    bana böylesine keder veren
    gülmeyi,yaşamayı haram eden,
    bir karanlığın gözleri olmalı...
    öyleyse sen hiçbir yerde yoksun
    sana hiçbir zaman yaklaşamayacağım
    yalan bu geçici sevinç,bu nur,bu ışık...!!!
    bu karanlığın ortasında yanan alev gözler!
    bu kadeh içki gibi aydınlık

    ne dedimse inanma
    seni değil... kendimi aldatıyorum
    sen istediğin kadar
    varlığın kendisi ol,
    ölümsüzlüğün ta kendisi
    ben günden güne yok olmaktaydım
    bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana
    anlıyor musun.....
    gökyüzü güneş olsa,
    sensiz karanlıktayım...

    -Milyon kere Ayten-
    Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
    Oh ne iyi
    Ayten'li içkiler içip
    Sarhoş oluyorum ne güzel
    Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
    Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
    Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
    Ayten üstüne
    Saatim her zaman Ayten'e beş var
    Ya da Ayten'i beş geçiyor
    Ne yana baksam gördüğüm o
    Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
    Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
    Günlerden Aytenertesidir
    Odur gün gün beni yaşatan
    Onun kokusu sarmıştır sokakları
    Onun gözleridir şafakta gördüğüm
    Akşam kızıllığında onun dudakları
    Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
    Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
    Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li iki laf ederiz
    Onu siz de seversiniz benim gibi
    Ama yağma yok
    Ayten'i size bırakmam
    Alın tek kat elbisemi size vereyim
    Cebimde bir on liram var
    Onu da alın gerekirse
    Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
    Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
    Parasızlık da bir şey mi
    Ölüm bile kötü değil
    Aytensizlik kadar
    Ona uğramayan gemiler batsın
    Ondan geçmeyen trenler devrilsin
    Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
    Kapansın onu görmeyen gözler
    Onu övmeyen diller kurusun
    iki kere iki dört elde var Ayten
    Bundan böyle dünyada
    Aşkın adı Ayten olsun...!

    -Ayten' in Sonu-
    Ayten'i Markiz pastanesinde vurdular...
    Onu ben vurdum!
    Ayten kanlar içinde düştü yere
    Bense ağlıyordum

    Şimşek gibi loşluğunda Markizin,
    Bir usturaydı ellerimde parlayan
    Vurdum,ve baktım dağılmış yüzüne
    Dedim;o da güzeldi bir zaman..

    Onun da gözleri vardı,dudakları vardı
    Mermerler dile gelirdi konuşunca
    Ya elleri her zaman duygulu,serin
    Başım dönerdi ellerini tutunca

    Önce bir garson gördü ikimizi
    Sonra yabancı adamlar gördü,kadınlar gördü
    Ayten'i hiç ayıplamadım
    O anda kim olsa ölürdü

    Renkli bir balon gibi sönüverdi
    Koluna gömleğimin kanı damladı
    O lekeden başka şimdi
    Ayten'den eser kalmadı

    Aldılar götürdüler beni
    Bu cinayetin hesbını sordular
    Dedim:Ayten'i ben vurmadım
    Onu Markiz pastanesinde vurdular.
    1 ...