içinde bulunduğu coğrafyanın tüm figürlerine hissetiği aidiyet ile şarkılarında yaptığını kimliği ile de yapmış sanatçı. yahudi/müslüman çatışmasında yer aldığı saf birlikte yaşayabiliriz'dir. zaten müziğinin dominant etkileri hakkında söylediklerinde arap müziğini önemli bir yere koyması söylediklerinin sadece mesaj kaygısı taşıyan cümleler olmadığı hissiyatını uyandırıyor.
babası zamanında bu topraklarda (izmir'de)doğmuş kendisi kudüs'te. öylesine bizden/içimizden ki. söylediği şarkılar bu yüzden yüzümüzü doğuya çeviriyor.
arap/türk/ladino etkileri ile bezeli şarkıları kalbimize zincirleme tamlamalar
gönderiyor. bu tamlamalar elbette kültürel eksikliklerimizi görmemiz adına yapıl
mış hamleler. nomimal olmayan zincirleme tamlamalarını kalbimize üfleyip yaramaz
küçük bir kız çocuğu gibi kaçıp gidiyor. kudüs'ün o büyülü havasını solumuş birinin
zaten nefret ile beslenmiş olması düşünülemez.
orda nefretle/kötülük ile beslenenler zaten hiçbir zaman o topraklara ait olmamışlardır. yasmin levy'nin hissetiği aidiyet duygusunu onlar asla anlayamayacaklardır. onlar filistinlileri yasmin levy'inin gördüğü gibi göremeyeceklerdir.