bu okula dair ne hayalleri vardı rahmetli pederin... düşündükçe, hatırladıkça bir yandan keşke diyorum bir yandan da "eee be peder bey madem benim bu okula gitmemle ilgili hayallerin vardı neden bunun için tek bir şey dahi yapmadın ki?" diyorum.
okuyunca tuhaf gelebilir. ama şu yaşıma kadar hayattan en keyif aldığım dönemdir 15 aylık askerlik sürem. şaka yapmıyorum. çok ciddiyim hem acemi birliğinde hem de usta birliğinde vatani görevimi yaptığım 15 ay benim hayatımda en keyif aldığım, en düzgün ve sistemli yaşadığım dahası en düzenli beslendiğim hatta en başarılı hissettiğim 15 aydı. askerlik benim açımdan çok keyif alarak, gurur duyarak yaşadığım bir süreçti. hatta öyle ki yaşımdan dolayı profesyonel asker olarak kalamayacağımı bile bile komutanlarım ankara'ya dilekçe yazmışlardı.
"bu asker alayda üstün başarı ödüllüdür. bulunduğu şartlar yeniden gözden geçirilip değerlendirilmesine..." gibisinden. resmi yazışmalar daha teferruatlı tabi.
kuleli...
bir askeri liseden çok daha fazlasıydı. bir kültürdü. vatansız şerefsizlerin sızmak için onlarca sene uğraştıkları kaleydi. destek buldular, sızdılar... refize edilebilirler miydi? evet edildiler mi hayır. zira kuleli'nin kalemi kırılmıştı ve bu vatansızların arkasında hükümet vardı. yazık ettiler kuleli'ye, ışıklar'a ve diğer askeri liselere.
milli savunma üniversitesi'ne bağlanmış kuleli'm.
milli savunma üniversitesi...
subay yetiştirecek kurum öyle mi? başında da sivil...