üniversiteye girer girmez bölümün basketbol takımına seçilmek. ilk maçta tüm tribünün senin isminle yıkılması. çok şaşırmak, deli gibi havalara girmek. elleri havaya kaldırarak tribünlere doğru mağrur bir edayla koşmak. tribünlerin önünde aslında tezahüratın senin ismin değil, senin ismine çok benzeyen karşı takımın ismi olduğunu anlamak. basketboldan nefret etmek.