yer yarılsa da içine girsem denilen anlar

entry1897 galeri video3
    14.
  1. sütten nefret etmek... kalsiyum eksikliği... 9 yaşında asosyal olmamın, platonik aşkım emel'in önünde rezil olmamın ana nedenleri sanırım bunlar.

    9 yaşında üst ortadaki iki dişimin arasında minik bir çürük beliriyor. dolgu yapılmasına rağmen giderek büyüyünce protez yapılmasına karar veriliyor. öndeki iki diş, çeyrek leblebi büyüklüğünde kalacak kadar kesiliyor. asıl dişler daha sonra takılmak üzere ölçüsü alınıp geçici dişler takıp derse giriliyor.

    emel önümde oturuyor. aslında ben hep onun arkasında oturmaya çalışıyorum. emel çok güzel. feci güçlü. bilek güreşinde erkeklerde bir tek muhammet'e yeniliyor. amaan zaten muhammet 2 sene geç başlamış okula. yani sınıfın en güçlüsü emel. emel ile fiziksel ilişki de yaşamışlığımız var, bana karşı boş değil. bir kere arkasına döndüğünde serçe parmağını benim zaten masada duran elime değdirmiş, uzun süre de çekmemiş.

    Neyse ders başlıyor, biraz sıkıntıdan, birazda ağızdaki yeni dişin yarattığı farklılıktan dil durmadan yeni dişle oynarken diş yerinden oynamaya başlıyor. (iki diş birbirine yapışık şekilde)

    ders sonlarına doğru Öğretmen sınav sonuçlarını okuyup "sonuçlara itirazı olan varsa masama gelsin" diyor. benim 5 üzerinden 5 lik sınav sonucuma bir itirazım yok ama, emel itiraz edince, benim de itiraz edesim geliyor. masanın etrafı ana baba günü. herkes sırayla itirazını yapıyor, genellikle pek bir şey değişmiyor. aslında umrumda da değil. emel hemen yanımda belli belirsiz temasımız bile var.

    "lan oğlum sen salak mısın? zaten 5 almışın" sözü sıranın bana geldiğini hatırlatıyor.

    "hocam ben 3. soruyu yanlış yapfıftım" daki konuşma bozuklukları dişlerin ağızda olmadığını anımsatıyor.

    tık, tık, tık, tık, tık, tık, tık, tık, tık, tık. . . . .

    dişler masada zıplıyor. abartısız 10 yıl zıplıyor. durmuyor. 11. senede yakalamak aklıma geliyor. yakalıyorum, o şaşkınlıkla tekrar ağzıma sokup yerlerine takıyorum. kanımın sıcaklığı 900 derece. emel ile fiziksel temas sürüyor. hiç bayılmamış bünye birazdan bayılacağından emin. masa dönmeye başlıyor. diğer arkadaşların kahkahası çok uzaktan gelmekte.

    uyanıyorum. annem başımda... "rüyaymış lan, emel hala benim" derken arkasında öğretmenimi görüyorum. onun arkasında sınıf arkadaşlarım. tam ortalarında belli belirsiz emel. kanım tekrar 700 derece.
    330 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük