433.
-
ezel'e tekrar başladım birkaç gün önce. insanlar zaten unutturmuyor büyük sanatçıyı, bir de burdan unutmamış olduk.
çok büyük adam. çok büyük sanatçı. tabi ki sadece ezel'de değil.
duvar'da da, yaşamın kıyısında'da da, sürü'de de.
aslında tuncel kurtiz kendi kırmızı çizgileriyle beraber -ki onlar onun hayatıydı- magazinel bir hayat yaşamadı.
anadolu kırsalının gerçeklerinin peşinde koşan insan olarak ne gariptir ki olduğunca da batılı görünüyordu.
sanatının peşindeydi, büyük paraların değil; büyük hedeflerin, yeni ufukların peşinde.
bütün bu sıradışı derecede başarılı kariyerin yanında, sıradan biri gibi yaşadı, sıradan biri gibi rakı içti, sıradan biri gibi de öldü.
bu sadelik, bu ince karizma, gökkubede bırakılan hoş seda misali insan profiliyle bülent ecevit'i hatırlatır bana.
ecevit'in kıbrıs cengaverliğinin daha yılmaz güneyvari olmasını saymazsak.
ruhu şad olsun.