--spoiler--
Bir film, ucundan kıyısından klasik müziğe değiniyorsa 1-0 önde başlar benim için. Dahası sevdiğim bir oyuncu varsa, zevki ikiye katlanır. Bu iki nedenden ötürü, izlemeye başlarken beklenti içine girmiştim, Hemde drake doremus'un vasat filmler yaptığını bilmeme rağmen. Bu sefer iyi bir şeyler yapmıştır umudu ile son ana kadar bekledim fakat beklediğimi bulamadım. Yalnız filmde hoşuma giden iki şey oldu. Birincisi, bunu nasıl tarif etsem bilemiyorum ama şöyle söyliyim, adamın ve kızın ellerinin sürekli birbirinin avuçlarını, parmak uçlarını okşaması güzeldi. Özellikle göl sahnesinde. felicity jones'a uyuz oluyorum ama yüzünü görmeyince sorun kalmıyor. ikinci beğendiğim şey filmin sonu oldu, taraflar hiçbir şey olmamış gibi bir araya gelip aile fotoğrafı çektiriyor ve adam istemediği fakat katlanmak zorunda olduğu hayatına gülümsemeye çalışıyor.
--spoiler--
Saçma tesadüf, bir kaç klişe ve yetersiz senaryo yüzünden zaman kaybı olan filmlerden biri haline geldi. Bu filmden sonra drake abinin bendeki kredisi tükenmiştir, equals filminde de aynı hayalkırıklığını yaşatmıştı.